Esenyurt'ta bir tekel bayisinde canlı canlı kayda alınan katliam görüntüleri infial yarattı.
Lüks cipleriyle olay yerine gelen üç kişi, tekel bayisinin içindeki gencecik çocukları tavuk boğazlar gibi soğukkanlılıkla öldürüyorlar.
Dünkü haberlerde "katliamın sebebi ortaya çıktı" diyerek alacak verecek meselesi ve küfürleşmeden bahsediliyordu. Sanki katliam bu sayılan sorunların doğal, beklenen bir sonucuymuş gibi...
Ama kabul etmeliyiz ki Esenyurt'ta atmosfer bu. Kentin arda kalanından farklı olarak burada işler böyle dönüyor, hayat biraz sert.
Başta çarpık iç göç olmak üzere bu durumun sebepleri üzerine de saatlerce konuşabiliriz ama bunun şu an bize faydası yok. Zira ilçede yaşayan 1 milyon vatandaşın muzdarip olduğu ve tüm şehre yayılan "güvensizlik hissine" acil bir müdahale lazım.
İstanbul'un yeni bir valisi var. Davut Gül göreve geldiği günden beri giriştiği işlerle, "böyle gelmiş böyle gider" demeyen bir bürokrat olduğunu hissettirdi.
Acaba Sayın Vali gençler arasında "Esencılıs" ismiyle anılan ilçede asayişi sağlamayı da gündemine alır mı?
En azından silahsız dolaşmanın tehlikeli olmadığı İstanbul'un diğer ilçeleri gibi bir Esenyurt hayal mi?
***
İDAMLA AF ARASINDA GİDİP GELİYORUZ
Esenyurt'taki vahşet görüntüleri üzerine kamuoyundan yine idam talebi yükseliyor.
Ben idama karşıyım. AB üyeliği için falan değil elbette. Sadece, yargının hali ortadayken geri dönülemez hükümlerin çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum.
Hele ki Türkiye gibi, "tarihinde idamın siyasetin aracı haline gelmiş olduğu" bir ülkede...
Peki, kamuoyu vicdanı nasıl tatmin olacak, caydırıcılık nasıl sağlanacak?
Suçu adeta teşvik eden infaz kanunumuzdan yani "yatar hesabımızdan" ve af müessesemizden kurtulsak işin büyüğünü çözeceğiz ama hiç oralı olan yok.
***
TOPUKLAYAN JANDARMALARIN HALİ NEDİR ÖYLE?
Tamam, CHP Milletvekili Mahmut Tanal aklı başında CHP'lilerin de hakkını teslim ettiği üzere klinik vaka.
Mantıklı bir insanın karşı karşıya kaldığında baş etmesi kolay olmayabilir. Demir parmaklıklara sıkıştırdığı bir kadın polisi nasıl taciz ettiğini hatırlamıyor musunuz?
Ama Akbelen'de Tanal'a maruz kalan o jandarmaların hali nedir be arkadaş.
Evet, evet Tanal karşılarında bağırıp çağırırken bir anda arkalarını dönüp kaçmaya başlayan o jandarmalardan bahsediyorum.
Açığa alınmışlar ama keşke kendilerine bir mikrofon uzatan olsa da o anki hislerini öğrensek.
Yazık adamlara, kimbilir neler yaşadılar.
***
THREADS SİPARİŞ MİYDİ?
Zuckerberg Twitter'ın eski elemanlarını da yanına alarak "Threads" isimli yeni bir Twitter piyasaya sürmüştü.
Satmaz demiştik. Öyle ya aslı varken insanlar niye kopyasına gitsin ki.
Dün Threads'in çuvalladığını itiraf etmek zorunda kalan Zuckerberg gibi bir müteşebbislik dehası bu basit gerçeği sizce nasıl öngöremedi ve zarar etti?
Threads "sipariş" miydi acaba?
***
EYYAM-I BAHUR MU EYYAMCILIK MI?
Yaz günü çok sıcak olacak diye ortalığı ayağa kaldıranlar türedi. E, pandemiden beri korkutmanın tuttuğunu gördüler ya her gün felaket tellalı bir bilim adamına "hepimiz öleceğiz" dedirtiyorlar.
Geçen gün "bunlar daha iyi günleriniz" diyen akademik'ten bahsetmiştim. Birkaç gündür de "Eyyam-ı bahur geliyor, asıl şimdi yandınız" diyen tipleri konuşturuyorlar.
Eyyam-ı bahurmuş...
Korku edebiyatına bakar mısınız?
Eyyamcılar sizi.
