Tüm dünya günlerdir Titanik'in enkazını ziyaret etmek isteyen milyarderleri taşıyan ancak Atlas Okyanusu'nda kaybolan deniz aracı Titan'ı konuşuyor.
Küresel medyanın, gazetelerin, TV'lerin tek gündemi bu. Sosyal medya ünlüleri bol bol emojili mesajlar paylaşıyorlar.
Gazeteler dün de aramalarda umutların tamamen tükendiğini duyuruyorlardı:
"Titan'ın içindeki 5 kişinin ailelerinin çaresiz bekleyişi dün okyanusun altından gelen çarpma sesleri ile umuda dönüşse de deniz aracının 96 saatlik yaşam desteğinin sona ermesiyle artık kritik saatlere girildi. Titan'a oksijen desteği saat 14.08 itibari ile tamamen tükendi. Dünyanın günlerdir bir mucize için dua ettiği deniz aracının yeri hâlâ tespit edilmedi." (Hürriyet)
Ne güzel dayanışıyor, acıya ortak oluyor değil mi "insanlık"?
Titan kaybolmadan saatler önce, kazayla değil AB üyesi Yunanistan tarafından Akdeniz'de batırılan bir teknedeki 100'ü çocuk 700 kişidense haber bile yok.
Bırakın nefeslerin tutulmasını ve mucize için dua edilmesini, cesetlerini arayan bile yok.
700 can dünyada da Türkiye'de de medyanın umurunda bile olmadı. İçlerinden birinin bile yaşam öyküsü anlatılmadı. Ota çiçeğe duyar kasanlar bir Instagram hikâyesinde olsun onlardan bahsetmedi.
Nâzım'ın "büyük insanlık" dediği ailenizden affımı istiyorum.
Aramızda konuşacak, paylaşılacak ne olabilir ki?
***
ZORLAMAYIN, TRUMP İŞTE
Medya, ABD'deki 2024 seçimleri için "Bırakın nasıl kazanılacağını öğreteyim" şeklinde iddialı roller kesen Arnold Schwarzenegger ve Robert F. Kennedy gibi popüler isimleri de cilalamaya çalışıyor ama nafile...
Zira halk "Trump'sız yarış olmaz" diyor.
Anketlerde Biden ve Trump kafa kafaya çıkıyor.
Ben de aynı fikirdeyim. Trump yerine Demokratların ayarında bir Cumhuriyetçinin aday olacağı seçim kimseyi heyecanlandırmaz.
***
TENCERE KAPAK
Hollanda'da İslam'ın yasaklanması, camilerin kapatılması, Türklerin ve diğer yabancıların tehcir edilmesi için çalışan Geert Wilders isimli bir siyasetçi var.
Özgürlük ismini verdiği faşist partisinin kapatılması için pek çok girişim yapıldı.
İşte bu faşist, son mesajıyla yuvarlanmış Türkiye'deki kapağını bulmuş, Kılıçdaroğlu taraftarlarını şu sözlerle teselli ediyor:
"Haftalardır, Erdoğan'ın boğucu İslamcı rejiminden büyük ölçüde acı çeken ve gerçekten daha fazla kişisel özgürlük için can atan Türkiye'den, laik Türklerden pek çok mesaj alıyorum. Kalbim onlar için kanıyor. Onlarla onların Türkiye'sinde buluşmak, destek olmak ve onlara hitap etmek isterdim ama ne yazık ki onlar ve benim için tehlike çok büyük."
Yok mu Wilders'ı Türkiye'ye getirip sevenleriyle bir araya getirecek, kanamayı durduracak bir CHP'li belediyemiz?
***
RESMİ GAZETE'NİN MANŞETİ OLSA...
Yeni bakan yardımcıları Resmi Gazete'de yayınlandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nda Bakan Mehmet Fatih Kacır'ın yardımcısı olarak Oruç Baba İnan'ın ismini duymamıştım. Oysa daha önce de gazetelere çıkmış, hatta manşet olmuş.
2000 yılının gazete manşetlerinde kendisinden "Köylü Şampiyon" diye bahsediliyormuş.
Üniversiteye giriş sınavında birinci olduğunu, babasıyla köyde harman yaparken almış.
Seçim yenilgisini "cahil" gördüğü "köylülere" bağlayan Kılıçdaroğlu ne düşünüyor bilemem ama biz İnanlar'la gurur duyuyoruz.
***
DEPREMZEDEYE AŞAĞI TABAKA DİYEN AŞAĞILIK TORTU
Yolda uzatılan mikrofona depremzedelerden "Aşağı tabaka..." diye bahsetmeye başlıyor emekli bir kadın.
Çünkü Kılıçdaroğlu'na değil Erdoğan'a oy vermişler.
Güle güle "Adıyaman tarafları falan düşünsün. Valla biz hayatımızdan memnunuz" diyor.
Sefaletine aldırmadan zor durumdaki insanlara nispet yapıyor.
Yüzünde meymenet yok ama sırıtıyor tabii ki.
Ki biliyorsunuz Çetin Altan'ın, "Kendinden az kazanana ayak takımı, kendinden çok kazanana ise hırsız derler" diye tarif ettiği bu toplumsal tortunun en belirgin özelliğidir bu...
Gözlerinin iştirak etmediği, tüm yükün elmacık kemiklerine kaldığı bir gülümseme.
Çünkü içlerindeki nefret irini daha fazlasına müsaade etmez.