Şampiyonlar Ligi finalinde "ecnebi" bir taraftar bir anda yayın yapan spikeri öpmüş.
Ecnebi derken esmer değil beyaz olan yabancılardan bahsediyoruz.
Öyle olmasa dün her yerde "O anları sosyal medya hesabından paylaşan güzel spiker paylaşıma 'Ay ne oluyor ne oluyor' notunu düştü" şeklinde neşeli haberler yapılmazdı değil mi?
Zira holigan bir ecnebinin tacizini "şirinlik" olarak değerlendiren, fotoğraf galeriyle süsleyen medyamızın, aynı gün Kapalıçarşı'da kayda alınan başka bir taciz olayına yaklaşımı bambaşkaydı.
Görmüşsünüzdür. Brezilya'dan maçı izlemeye gelmiş bir ünlünün Kapalıçarşı'daki tek kadın kendisiymiş pozlarında önlerinden geçtiği "yerlilerin" laf atmalarını kayda aldığı reklam videosu "Milletçe utandık" yorumlarına yol açtı.
Bir tarafta işini yapan bir spikere fiziksel taciz.
Öte tarafta, dünyanın neresinde aynı şekilde kendini kameraya çektirip garip hareketlerle yürüse illa ki reaksiyon alacak bir ünlüye sözlü taciz.
Tacizin mazereti olmaz elbette ne var ki ilkinin daha ağır olduğu ortada değil mi?
Evet, milletçe utanıyoruz ama asla kendimizden değil; bu vıcık vıcık çifte standardınızdan, iflah olmaz ezikliğinizden, içinizdeki faşistin üstüne kılıf olarak geçirdiğiniz mahallenin namusunu koruyan abi ayaklarınızdan...
***
İYİ GÜNDE KÖTÜ GÜNDE
Pandemide BioNTech'in sahibi Uğur Şahin ve Özlem Türeci çifti medyamızın "Müthiş Türkleriydi"
Kendilerini azıcık eleştirdim, aşılarıyla ilgili soru sordum diye necip Türk basınımız tarafından Türk ve bilim düşmanı ve hatta vatan haini bile ilan edildim.
O günlerde Aydın Doğan Vakfı ödülünü vermek için, "Biz gelemeyiz canım" diyen Uğur Beyin ve Özlem Hanımın ayağına kadar giden gazeteciler uçak biletlerinizi aldınız mı?
Zira müthiş Türkleriniz aşılarının yan etkileri yüzünden yarın Hamburg'da mahkemeye çıkıyorlar.
Kefil olduklarınızdan desteğinizi esirgemeyeceksinizdir herhalde.
Pardon duyamadım Deniz?
***
İLK ANKETLER SUYA DÜŞTÜ...
Bir süre anket lafı duymak istemediğinizi biliyorum. Ama bence siz de benim gibi şöyle bir göz ucuyla da olsa bakarsınız.
Argetus Araştırma'nın bu "Pazar seçim olsa İstanbul Büyükşehir belediye Başkanlığı için hangi partiye oy verirsiniz" sorusuna seçmenler şu cevapları vermiş:
% 48,5 AK Parti.
% 42,9 CHP
% 3,7 HDP/YSP
% 2 MHP
%1,3 İYİ Parti
%0,3 Saadet
***
BİRAZ GEÇ KALMADINIZ MI NAMIK BEY?
Kaçırmışım...
Namık Kemal Zeybek parti kuruyormuş.
ATA Partisi.
Z kuşağının aklı Namık Kemal'e gitmiştir ama o değil.
Gerçi Namık Bey de eski siyasetçilerden. 79 yaşında.
Evet, aslında kaçıran Namık Bey.
Keşke partisini binde birlik partilerin bir sürü milletvekilliği kaptığı seçim öncesine yetiştirebilseydi.
Yağmasa da gürlerdi.
Kim ne yapsın 2028'e kadar partiyi?
Ha yatırımdır, çocuklara kalır diyorsa bilemem tabii.
***
MANSUR YAVAŞ BUNU BEĞENDİ
Herkes Kemal Kılıçdaroğlu'yla "Seçildikleri yerle ilgilensinler" diyerek seslendiği Ekrem İmamoğlu arasındaki mücadeleye kitlenmiş durumda.
Ne var ki tartışmadaki Mansur Yavaş faktörü ihmal ediliyor.
Evet Yavaş'ın bugünlerde başı sele teslim olan Ankara'yla fena halde dertte. Yoksa o da güneşli, yağışsız havanın tadını çıkartan Ekrem İmamoğlu gibi bu fırsatı kaçırmazdı. Şehirde dolaşıp medyaya üstü örtülü "değişim" mesajları verirdi. "Ben de varım" diye hatırlatırdı.
Ama aklı burada Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nın...
Baksanıza Ankara'yı sular seller götürürken o dün Twitter'da Kılıçdaroğlu'nu en çok nefret edilen siyasetçi, kendisini ise en doğu aday olarak gösteren bir anketi beğenmekle meşguldü.
Hele şu sel de bir geçsin. Siz o zaman göreceksiniz Mansur Beyi.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz