Sanki yirmi yıldır iktidarda değilmiş, vakit bulamamış gibi, "Bu sefer de seçilirse kesin diktatörlüğünü ilan edecek, bu son seçimdir artık" diye zavallıca saçmalıyorlardı.
Sonrasını biliyorsunuz...
600 üyeli Meclis'teki 4 HÜDA PAR'lı milletvekilinin önergesiyle Cumhuriyet rafa kaldırılacak, şeriat ilan edilecek, kadınlar sokağa örtünmeden çıkamayacak, çalışmaları yasaklanacak, genç kızlar Katarlı şeyhlerle zorla evlendirilecekler, çocuk yapmaya zorlanacaklar, sonunda da Türkiye, İran da ne kelime Afganistan olacaktı!
Gülüyorsunuz ama kusura bakmayın...



Bu Kutsal Damacana'dan hallice korku komediye gülmeyenleri çoban diye akıllarınca küçümseyerek korkuyla inandılar işte.
"Her seçimde seçmeni sandıkta ikna etmenin ustası olduğunu kanıtlayan bir siyasetçi niçin ancak sandıktan çıkamayanların meyledeceği diktatörlüğü seçsin ki?" sorusunu bile düşünmekten aciz milyonlar olduğunu gördük.
Hatta bu kâbus gerçek olmasın diye, Okyanus ötesinin, PKK'nın elebaşlarının bile "Tek şansımız o" dedikleri adaya oy verdiler. Üstelik kendinden hallice 10 ortağıyla birlikte, canı gönülden istese bile de devlet aygıtını yönetmeyi beceremeyeceğini söyleye söyleye...
Peki sonuç?
Bir anda aydınlanıp "Pardon bize var dendi" videoları çeken uzman siyaset yorumcusu Nevşin Mengü'nün şaşkınca anlattığı gibi oldu. Bekledikleri Godot yine gelmedi.
Haklı çıkmak için bir gün mutlaka diktatör olmasını arzu ettikleri Cumhurbaşkanı, 0.5 oy yüzünden ikinci tura kalan seçimin ardından dün TBMM'de yemin etti.
ABD'den Rusya'ya, İsrail'den Brezilya'ya, İngiltere'den Hindistan'a tüm dünya da bu demokratik başarısını ayakta alkışladı.
Diktatörün hasıysa, milletvekili de seçilemediği için Genel Kurul'u misafir gibi yukarıdan oturarak izliyordu.
12. seçim yenilgisine rağmen istifa lafını ağzına bile almadığı hâlde tüm MYK da dâhil herkesin istifasını alıp cebine koymuştu ama yüzündeki gülümseme zorakiydi.
Bütün diktatörler gibi.

***

BARİ YENİLMEYİ BECERSELER
Meclis'in açılışını misafir olarak bir karış suratla izleyen Kılıçdaroğlu'nun hâli mi trajikti, yoksa dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Meclis'teki yeminini oturdukları sıralardan izleyen CHP, İyi Parti ve HDP milletvekillerinin çocuksu tepkisizliği mi?



Ben karar veremiyorum.
Bu adam gibi yenilmeyi bile becermeyen ekip kazanamadı diye gerçekten üzülüyor musunuz?
Emin misiniz? Son kararınız mı?

***

LAİK ATAK!
İyi Parti'den seçilen Nimet Özdemir isimli bir milletvekilinin TBMM'deki yemin videosu viral olmuş.
Metni okurken bir anda Atatürk diye bağırıyor ve sonra hiçbir şey olmamış gibi konuşmasına devam ediyor.



Çok ince! Anlayana!
Umarım bağlı kalacağına yemin ettiği Atatürk'ün inkılaplarına, "inkilap" denmeyeceğini de öğrenir.
İnkilap başka şey.