"Türkiye Kemale erecek" sloganıyla 14 Mayıs'a yürüyen Kılıçdaroğlu, Kürtlerin de bu işten nasibini alacağını müjdeliyor.
Kürt sorununu da çözmeye kararlıymış...
Hatırlayacaksınız nasıl çözeceğini de şöyle anlatmıştı:
"Birincisi sorunun nerede çözüleceğine karar vermeliyiz. Sorun Meclis'te çözülür. Başka bir yer değil. Kanun çıkaracaksın."
Pardon ama Kemal Bey, önce "çözeceğiz" dediğiniz "Kürt sorunu" nedir, onu bir anlatsanız bize?
Zira Çözüm Süreci'nde Kürt sorunundan anladığımızın taban tabana zıt olduğunu hatırlıyorum.
Bu konuda daha ağzınızdan tek bir söz alamadık, yüksek sesle düşünelim o halde...
Erdoğan bölgenin güvenlik sorununu çözdü. Şehirleri terörize eden, evine yol yapan köylüyü bile haraca bağlayan çetelerden temizledi. İzmir'de artık ne kadar demokrasi, özgürlük varsa Diyarbakır'da da o kadarı var.
Dahası yalnızca bireysel değil "kolektif" haklarda da Avrupa standartlarını aşan adımlar atıldı. Bugün devlet okullarında Kürtçe'nin lehçeleri bile öğretiliyor. TRT'nin Kürtçe yayın yapan kanalı var. Özel kurslar açıldı. Doğru! Ve siz bu reformların hepsine "Megri Megri" diyerek muhalefet ettiniz.
Ekonomi mi derseniz, Afyonlunun, Çankırılının, Muğlalının, Kastamonulunun durumu neyse bölge illerinde yaşayan vatandaşın da aynı. Enflasyon sadece Doğu'da sorun değil.
Son on yılda bölgeye yönelik devlet yatırımlarında da hiçbir ayrımcılık yok. Teşviklerde rekor bölgenin.
Çanakkale'ye köprü, Balıkesir'e otoban yapan Erdoğan, "Kürtleri katletmek için yol yapıyor", "Dağın başından kim geçecek" çığlıklarına aldırmadan ta Şırnak'a uzanan tüneller, otoyollar, köprüler, viyadükler inşa ediyor.
Evet Kemal Bey, ser verip sır vermiyorsunuz. İkiyi, üçü geçtim, memleketteki diğer etnik grupların faydalanıp da Kürtlerin mahrum bırakıldığı hukuki, demokratik, ekonomik vs. haklara tek bir sorun gösterin bari.
Nedir bu "Meclis'e getirip yasalaştırıp çözeceğiz" Kürt sorunu o halde?
Kanton manton işleri mi?
Kürtler böyle mi kemale erecek? Belli ki bu sözler HDP'nin desteğinin diyeti ama üzgünüm...
Kürtler Türkiye'nin güneyini de, ABD'nin kuyruğuna takılıp bağımsız devletçik vaadiyle hayatı kaydırılan Kürtlerin yaşadığı Suriye'nin kuzeyini de sizden çok iyi biliyor.
Geçen seçimde Diyarbakır'da aldığınız yüzde 2.5 oy bunun kanıtı. Bu iş Diyarbakır'da ABD'nin TR 705 diye kodladığı vekil adaylarını sahaya sürerek olacak iş mi?
Allah iyiliğinizi versin.
***
MAREŞAL TİTO, ADAM GİBİ ADAMDIR
TİP Genel Başkanı Erkan Baş'a "Tito artığı" diyen ve Bosna Sancak Derneği gibi grupların tepkisini çeken BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "Sözlerimin arkasındayım" diyor.
Irkçılık yapmadığını söyleyen Destici ekliyor:
"Tito da Marksist-Leninist dinsiz bir anlayışa sahipti. Hadi Erkan Baş çıksın ben Müslümanım desin, PKK terör örgütünü lanetliyorum desin, dinsiz değilim desin. Yüreği yetiyor mu? Ben sözlerimin arkasındayım. Sözlerim kesinlikle ırkçı bir anlam taşımıyor."
Öncelikle kimsenin kimseyi inancını açıklamaya zorlamak gibi bir hakkı yok.
Bir siyasetçiden beklenen de rakibini sıkıştırmak için daha medeni argümanlar bulmasıdır.
Kaldı ki bence Destici, Tito'yu da tanımıyor. Tito lakabıyla bilinen Josip Broz, ülkesini yıllarca bir bütün olarak tutmayı başaran gerçek bir yurtseverdi.
ABD'nin, Batı'nın Tito'ya diktatör demesi bu gerçeği değiştirmiyor.
Tıpkı bugün, antiemperyalist pozları kesen TİP'in "son tahlilde" Biden'ın Okyanus ötesinden destekleyeceğiz dediği muhalefet bloğunun içinde olduğu gerçeğini değiştirmediği gibi.
Tito muymuş, ne münasebet!
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Melih Altınok | Peki, Kürtler de Kemale erecek mi?