Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, 100 bin imza toplayarak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy pusulasına girmeyi başardı.
CHP'liler düne kadar "seçilemeyecek aday" dedikleri Kılıçdaroğlu'na gidecek oyları böldüğü gerekçesiyle İnce'ye ateş püskürüyorlar.
Genel Merkez, Fazıl Say'ından partili gazetecilere kadar tüm unsurlarıyla İnce'ye yükleniyor. Ağza alınmayacak hakaretler, "6'lı Masa kazansa da kaybetse de sokağa çıkamazsın" tehditleri havada uçuşuyor.
Bir yandan da "Milli Eğitim Bakanlığı" vb. teklifler kullanışlı gazeteciler tarafından dillendirilerek nabız yoklanıyor. Şimdilik "cumhurbaşkanı yardımcılığını" telaffuz eden olmadı ama neden olmasın? Ha 7, ha 8.
Ancak İnce'nin, ittifakın ağır toplarından İyi Partili Yavuz Ağıralioğlu'nun bile açık açık oy vermeyeceğim dediği Kılıçdaroğlu'na tamam demesi için bunlar yeterli değil.



İnce, daha önce yakaladığı Erdoğan'ın karşısına çıkma şansını bir kez daha zorlamak varken, bakanlık ve cumhurbaşkanı yardımcılığı gibi kariyer hedefleriyle tatmin olmaz. Sonrasında buzdolabından çıkartılıp soğuk yenecek intikamlara gebe bir iktidardan kendine hayır gelmeyeceğini hesap eder.
Çünkü İnce, oy potansiyelinin farkında. Muhalefete yakın anket şirketlerinin sahada İnce'den yana eser rüzgârı ölçtükleri halde dillendirmekten çekindiklerini duyuyoruz.
Barajı zorladığı ciddi olarak konuşulan İnce'nin bu oyla Kılıçdaroğlu'dan talep edeceği milletvekili sayısını da CHP karşılayamaz. Hem daha Kemal Bey'in masanın binde birlik 4 partisine vaat ettiği kontenjanlar var. Listelerde, ittifakın ikinci büyük ortağı İyi Parti lehine boşaltılacak koltuklardan bahsetmiyorum bile.
E CHP'nin eti ne budu ne? Yıllardır milletvekili olma hedefiyle çırpınan CHP örgütü ne yiyecek?
Kaldı ki İnce barajı geçiyorsa zaten istediği vekili kendisi çıkartır. Ve masada eriyip gitmeden, bu kez olmuyorsa bile bir dahaki sefere "muhalefetin doğal cumhurbaşkanı adayı" olarak yoluna devam eder.
Peki İnce pes eder, tekrar Kılıçdaroğlu'nun ekibine girerse ne olur?
Muhalefet bu durumda İnce'ye gidecek oyların otomatikman Kılıçdaroğlu'na akacağını hesap ediyor ama bence bu olasılık kesin değil.
İnce için sandığa giden kitle, Kılıçdaroğlu için bu kadar hevesli olmayabilir ve sandığa gitmeyebilir.
Zira İnce'ye meyleden seçmenin temel motivasyonu, Erdoğan karşıtlığından daha çok Kılıçdaroğlu'nun dostlarıyla birlikte "bu işin" üstesinden gelemeyeceğine dair güçlü kanaat.

***

BURKANI HAZIRLA NAGEHAN!
Ortadoğu'da ABD kontrolünde hareket eden bir terör örgütünün yasal partisinin eski eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Cumhur İttifakı'nı Taliban'a benzetiyor.
Biraz uzun oldu ama idare edin, sıfatı çok.
Sırtını CENTCOM'un YPG'sine dayayan Demirtaş'ın seçimler konusunda da bir uyarısı var:



"Kadınların görüp görebileceği son seçim, bu olabilir!"
21 yıldır iktidarda olan Erdoğan, demek Türkiye'yi Afganistan'a, İran'a çevirmek için bu seçimlere kadar zor sabretmiş.
Dün Nagehan Alçı da "Tehlikenin farkında mısınız" korosuna kanon yapıyor, kadınlar adına Cumhurbaşkanı'ndan garanti istiyordu:
"Ben Kızılcık Şerbeti vesilesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da açıkça sormak istiyorum... Eğer bu seçimleri kazanırsanız 'Kadının beyanı esastır' diye yaygınlaşan 'Şiddete maruz kalanın beyanı esastır' prensibi ve 6284 sayılı kadınları koruyan kanun ortadan kalkacak mı Tayyip Bey?"
Sen yine Afganistan'da giydiğin burkayı çıkar, arada prova yap, hazırda dursun Nagehan.
Belli ki izlediğin dizilerin etkisinden çıkamıyorsun, daha çok havaya girersin.