Depremi duyar duymaz felaketinin iktidarın devrilmesi için uygun zemin yaratacağı hayaline kapılan muhalefet dereyi görmeden paçayı sıvamıştı.
Hükümetten bu yönde bir açıklama gelmediği halde, kendilerinden çok emin bir şekilde "Seçimleri erteleyecekler" diyorlardı.
O günlerde gidişata bakarak kendilerini "Seçimlerin ertelenmesini talep eden siz olmayın da" diye uyarmıştım. CHP'li okur kızmıştı.
Ne var ki bu olasılık her geçen saat artıyor.
Belli ki masanın ikinci büyük partisinde itidal çağrıları yeni bir emre kadar askıya alınmış.
Bizzat Meral Akşener'den ve İyi partili yöneticilerden gelen Kemal Kılıçdaroğlu'na ve kurmaylarına yönelik tahrik edici çıkışlar masanın gözden çıkartıldığının göstergesi.
Akşener, CHP'nin Kılıçdaroğlu'nun adaylığında ısrarcı olan bir pozisyonda tutulması için elinden geleni yapıyor.
Böyle bir ortamda birkaç ay sonraki seçimlere kadar ortak bir aday etrafında uzlaşılması tek kelimeyle hayal.
Peki, insanları nasıl oyalayacaklar? Bu vasatlık karşısında seçmenlerini bir arada arada tutmak için ne yapacaklar?
Tabii ki en iyi bildikleri işi...
Tüm enerjilerini, depremde yara alan Türkiye'nin ayağa kalkmasını, yaralarını sarması mücadelesini sabote etmeye vakfedecekler.
Travma halindeki toplumu zaaflarından sıkıştıracaklar.
Baksanıza tüm dünyadaki spor müsabakalarından Türkiye ile dayanışma mesajları verilirken depremin vurduğu ülkenin kullanışlı tribünlerini kaşımayı başladılar bile.
Holigan siyasetinden kimseye hayır gelmez.
***
EREN'DEN TARİHE GEÇECEK AZICIK ERDEM DERSİ
CHP'li Eren Erdem milletvekili adayı olmaya kararlı görünüyor. Gözünü karartmış...
"Kılıçdaroğlu kazanacak aday tartışmasının öznesi olamaz. Lakin Erdoğan'ı tarihi farkla sandığa gömecek, büyük fark atacak adaylardan kategorisinde tartışılacak bir isimdir. Az önce şubat araştırmaları önüme geldi. 20 puan farktan bahsediyorum. 20 puan!" diyor.
Hiç der misiniz 2018'de şu sert ifadelerle azıcık erdemli olmaya çağırdığı genel başkanından bahsediyor:
"2920 gündür genel başkan olan ve 9 seçim kaybeden birinin 50 günlük çalışmayla CHP'nin mahkum edildiği yüzde 25 barajını aşıp yüzde 30'ları geçen bir siyasal hareketlilik karşısında yapması en erdemli davranış istifa olacaktır. Bu saygın, erdemli bir davranmış olarak tarihe geçer."
***
KARAKÖY'ÜN NEFES ALMAYA İHTİYACI VAR
İBB Karaköy göbeğindeki 46 yıllık katlı otoparkı kaldırıyormuş.
Doğru hareket.
İstanbul'un ilk katlı otoparklarından olan bu yapı hem zamanla işlevini yitirdi hem de çirkindi.
Ne var ki belediye bu yapıyı yıkıp otoparkı aynı kapasiteyle yerin altına indirecekmiş.
İyi de dört bir yanında binalar yükselen ucubenin kaldırılma gerekçelerinden ilki, otoparkın trafiğe neden olup turistik semtin keşmekeşini artırmasıydı.
Katlı otoparkın yer altına inmesi, bu sorunu ortadan kaldırmayacak. Zaten iki üç dakikalık yürüyüş mesafesinde AVM'nin dev otoparkı ve özel işletmelere ait alanlar mevcut.
Kaldı ki denize 10-15 metre mesafedeki bir zeminin altına inmek zor ve masraflı bir iş. Zaten çalışmalar da zorlukla ilerliyormuş.
Eğer perspektifimiz şehir merkezinin yayalaştırılmasıysa, bu para İstanbul'un otoparka gerçekten ihtiyacı olan başka bölgelerindeki daha rasyonel projelere harcanabilir.
Karaköy'e lazım olan belli... Dar sokaklarının çıkacağı bir meydan. Mesela Ortaköy'deki gibi, insanların gökyüzünü görüp soluklanacağı boşluk. Sadeleşme.