Ali Sunal'ın yönettiği Güldür Güldür isimli eğlence programında da sık sık hükümet cephesi hicvediliyor.
Oldukça etkililer. İzleyicileri çok.
Geçen senelerde Sunal'a ve Güldür Güldür ekibine muhalefetin verdiği mizah malzemelerini niçin görmezden geldiklerini sormuştum. Malumunuz, Kemal Beyin kırdığı potlar başta olmak üzere muhalefet el değmemiş bir mizah hazinesi.
Bu politik bir tercih değilse sanatsal izahı neydi?
Zira Ali Sunal deyince aklımıza babası Kemal Sunal geliyor... Doğal olarak efsanevi oyuncunun hayatın ve siyasetin absürtlüğünü iktidar-muhalefet sığlığının çok ötesinde evrensel kodlarla anlatmasını hatırlıyoruz. Eşik yükseliyor haliyle.
Birkaç haftadır önüme Güldür Güldür'ün içinde muhalefete göndermelerin de olduğu skeçleri düşüyor.
Bugün toplanacak ve top çevirecek Altılı Masa'nın hayali seçim zaferini canlandırdıkları bölüm komikti mesela. Kılıçdaroğlu'nun "Ben muhalefete alıştım iktidarda yapamam" demesi, "Ben nerede doğru yaptım da kazandık" diye hayıflanması, altılı masadaki liderlerin iktidarı almamak için ürettikleri bahaneler yaratıcıydı.
Ali Sunal'ın seçim öncesi şimdiki tercihi politik mi sanatsal mı yine kestiremiyorum ama her iki açıdan da doğru olanı yaptığını düşünüyorum.
***
VARLIĞIMIZ SARI TAKSİLERE ARMAĞAN OLSUN!
Dünya şehri, markamız İstanbul'un yaşam standardını düşüren, turizmi baltalayan sarı taksi sorunsalımız derinleşiyor.
İstanbul'da sarı taksi yok. Kazıklanacak turist değilsen bulmam imkansız ama hadi işin rast gitti diyelim... Bu kez de binsen dert binmesen ayrı dert. Kötü muamelenin, laubaliliğin bini bir para. Zira önce şoförü uygun yere gidecek, zahmetsiz müşteri olduğunuza ikna etmelisiniz.
İş yapmamanın gerekçesini muhalefetin varlığına bağlama kolaycılığına çok çabuk alışan İBB Başkanı İmamoğlu'nun vadettiği gibi bu sorunu çözmesinden de ümidi kestik.
Seçim de yaklaşıyor. Kimse bu riskli alana neşter atmak istemez.
Taksiciler Odası Başkanı dersen oralı bile değil. Dün de taksimetreye zam istiyordu. En az yüzde 50 kafiymiş!
Tamam Başkan paradan puldan geçtik. Müşteriler olarak görevimizin camianızı hoş tutmak olduğunu içselleştirdik. Ne derseniz ödüyoruz.
Ancak merak ediyorum...
"Yahu bunca müşteri şikayeti var. Bir kişi bile yaptığımız işle ilgili iyi konuşmuyor. Hata yapıyor olabilir miyiz" diye bir an olsun durup düşünmüyor musunuz?
Öyle olsa sektörde standardizasyonu sağlamak için bir şeyler yapardınız. Elinizde meslek odası olmanın verdiği tonla yaptırım var.
En azından plaka sahiplerini, şoförleri toplayıp "Bu işten ekmek yiyoruz, kendimize çeki düze verelim arkadaşlar" der, bir hizmet kampanyası falan başlatırdınız.
Yoksa denediniz de başaramadınız mı? Yara kangren mi olmuş?
O halde niye hala o koltuktasınız?
***
AŞISI DA YOLDADIR
Dünya Sağlık Örgütü Katar'daki 2022 Dünya kupasına özel virüsümüz "deve gribi" hakkında uyarıyor.
Korona'dan daha ölümcülmüş. Kış öncesi aradığı enerjiyi bulan basınımız "enfekte ettiği her 100 kişiden 35'ini öldürdüğünü" yazıyor.
"Yok deve! Korona da oran kaçtı" demeyin...
İstatistikler hala sır.
O yüzden atış serbest.
Aşısı da yakında gelir.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz