Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Ahmet Kaya ve Beyaz Türkler

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bali dönüşü gazetecilerin Ahmet Kaya ile ilgili bir sorusu üzerine şu sözlerle sanatçının mezarının Türkiye'ye getirilmesi tartışmasını yeniden açtı:
"Ona yapılanları, o geceyi unutmamız mümkün değil. Kusura bakmayın, bazıları kızıyor 'Niye öyle diyorsun' diye ama bu Beyaz Türkler var ya, neler yaptılar malum. Bizim nakli kubur teklifimiz hâlâ masadadır. Çünkü bu topraklar, onun toprağıdır. Yeter ki aile bu konuda kararını versin ve adımı da ona göre atarız" dedi.



Evet bu konuda kararı Kaya'nın yasal vârisleri verecek.
Eminim onlar da, 28 Şubat'ın o kolektif delilik günlerinde Ahmet Kaya'ya kafa göz dalanların, "Vay Şerefsiz" manşetiyle, köşe yazılarıyla hedef gösteren karanlığın kılık değiştirdiğinin ve nerede kümelendiğinin farkındadırlar.
Dolayısıyla kararlarına saygılıyız.
Ama sonuç ne olursa olsun fark etmez...
Zira Ahmet Kaya'nın yıllar önce siyasetin ve medyanın lincine dayanamayıp ayrıldığı ülkesinin Cumhurbaşkanı tarafından sevgiyle anılması bile başlı başına umut verici.
Ha orada ha burada Ahmet Kaya hep samimiyetiyle, şarkılarıyla anılacak.

***


KARBON SALIMI VE KALKINMA MESELESİ
Pandemi sonrası tüm ekonomik dengeleri sarsılan dünyanın gündemi çevre, iklim ve kalkınma...
Bali'den Mısır'a her yerde küresel toplantılar var.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Mısır'daki COP27 İklim Zirvesi'nde Türkiye'nin bu alandaki yeşil performansını muhataplarına tane tane anlattı.
Hafta başından beri ayrıntıları Sabah'ta okuyorsunuz... Türkiye'nin dünyayı en az kirleten ülkeler arasında olmasına karşın karbon salımını azaltma konusundaki istatistiklere somut şekilde yansıyan hassasiyeti takdire şayan.
Peki, çevreci projeleriyle göz dolduran Bakan Kurum, karbon salımını azaltma yolundaki tedbirlerin gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasına engel olduğu yönündeki eleştiriler hakkında ne düşünüyordu?



Bu temel çelişkiyi kendisine sordum.
Bakan, çevreci politikaları dezavantajlı kesimlerin yaşam kalitesini ve refahını artıracak bir perspektifle yürüttüklerini ikna edici şekilde, somut örneklerle anlatıyor.
Tıpkı savunma sanayii ve elektrikli otomobil alanındaki yarış gibi, çevre ve iklim meselesini de ulusal kalkınma perspektifi çerçevesinde gerçekçi ve insani argümanlarla ele alıyor.
Pandemi ve Rusya- Ukrayna Savaşı derken yeni küresel standartların şekillendirildiği bir süreçte Türkiye'nin değer kazanan pozisyonunun doğurduğu avantajların tümüne kafa yoruyor.
Bence enerjinin de dağıtım üssü olmaya hazırlanan Türkiye iklim, çevre ve şehircilik alanında da merkezde yer almaya, teknoloji geliştirmeye, hatta norm koymaya her şeyiyle hazır.
Bakan Kurum ve entelektüel ekibi de yıllardır bu küresel yarışta yerelci bakış açılarını koruyarak işleri layıkıyla yapıyorlar.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA