Pandemide BioNTech aşısı sayesinde Forbes'ın milyarderleri arasına giren Uğur Şahin yine bir ekonomi dergisi olan Finansal Times'e konuşmuş.
Ama ticaretten değil "virüslerden" bahsetmiş tabii.
Sözleri dün her yerde "Tam bitti derken..." diye haberdi.
Çünkü Şahin Omicron'un aşıların koruyamadığı bir alt varyantının ortaya çıkabileceği konusunda uyarmış.
Ve yeni varyanta yönelik aşıları üretmek için "sağlık otoritelerinin" kendilerine "Ek klinik denemelere gerek kalmadan aşı adaptasyonunu en yeni verilere göre yapma imkanı" sağlamalarını istemiş.
Uğur Bey, ürettiğiniz aşıların sürekli mutasyona uğrayan virüs karşısında etkisiz kaldığını kendiniz söylüyorsunuz.
Alfabede harf kalmadı ama muhtemelen siz çıkabileceğini söylediğiniz varyanta karşı aşı geliştirdiğinizde virüs yine mutasyona uğrayacak.
"Ek klinik deneylere gerek yok" şeklindeki ayrıcalık talebinizi de pandeminin başındaki panik günlerinde olsa anlardık.. Ama Bill Gates bile "gripmiş bu ya" demedi mi?
Yeterince gönüllü ve zoraki "denek" de buldunuz zaten.
Kabul edin, pandemi bitti... "Yeni grip aşısı" için de arkanızdan atla kovalayan yok.
Zamanınız var yani.
Sonuçta ürettiğiniz o aşılar insanların vücuduna girecek. Oturun diğer tüm ilaç firmaları gibi, ürünlerinizin yan etkileri de dahil tüm verilerini şeffaf şekilde açıklayın.
Makarna paketinin üzerinde bile alerjen uyarısı yapmak mecburiyken bu kadarını talep etmek hakkımız olsa gerek, değil mi?
Evet hocam "telaşınızın" bilimsel sebepleri konusunda kafam karışık. İkna olamıyorum.
Acaba, "Zaman ilerliyor, vaktimiz kalmadı" derken ortağı olduğunuz şirketin kar hedefini tutturmaktan bahsediyor olabilir misiniz?
"Ayıp" diye söylemiyorum.
Neticede sizi bir "CEO bilim insanısınız."
***
BOŞ VER BORAN KARDEŞİM
Dünkü Alan Yeterlilik Testleri (AYT) sınavına girmek için okula gelen ancak kapıda vazgeçen Boran Elaldı anlatıyor:
"Zaten öylesine gelmiştim. 18 yaşındayım. Sınava girmeyecektim, Üniversite benim için vakit kaybı. Ben iş kuracağım. Eşyaları bırakmak gerekiyormuş; ben de götürüp bıraktım, 7 lira vermem gerekiyormuş. Zaten üniversite sınavına giriş için 115 lira para verdim, neden bir daha para veriyorum dedim. Ben de boş verip gittim."
Bence içinden geleni yaparak doğrusunu yapmışsın Boran.
Hem başkasına hem de kendine engel olmamış oldun.
Kaybettiğin bir şey yok. Takma kafana.
***
MİÇOTAKİS ÇİPRAS'I ARATIYOR
Yunanistan'ın eski Başbakanı Aleksis Çipras döneminde de Türkiye ve Yunanistan arasında tartışmalı gündemler vardı.
Ekonomisi doğrudan Almanya'ya, dış politikası da doğrudan ABD'ye bağlı bir ülkede Çipras'ın da eli kolu bağlıydı. Bağımsız bir tavrı alabilmesi çok güçtü.
Ama ne yaptı ne etti samimiyetini korudu, ilkesel davranıp çabaladı.
Türkiye ile diyalog kanallarını açık tuttu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la kurduğu insani teması kopartmamayı başardı
Miçotakis ise en ufak bir direnç bile göstermeden, son yıllarda geliştirilen bütün komşuluk ilişkilerini çöpe attı.
Keçilerin bile yaşamadığı kayalıklara Yunanistan bayrakları çizdirip, Instagram'dan fotoğraflarını paylaşmasından falan bahsetmiyorum.
Ta ABD Senatosu'na gidip "Türkiye'ye ambargo" adalara da fazla silah istedi.
Mumla aradığımız Çipras şimdi muhalefette...
Yunanistan'ın, Rusya'ya uyguladığı ambargolar nedeniyle ağır bir ekonomik bedel ödediğini anlatıyor. "Ukrayna'ya adalardan ve sınır bölgelerinden, ağır silahlar göndererek, Ukrayna'ya aktif bir şekilde müdahil olmak büyük hata" diyor.
"Yaz geliyor, komşuyla barışın" diye uyarıyor.
Adaları silahla doldurup Yunan halkına kış vaadeden Miçotakis Çipras'a kulak vermeli.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz