Demokrasimizi yeterli bulmuyoruz... Ama Avrupa ülkelerinden bile daha "hoşgörülü" olduğumuz konular da var.
Mesela Venedik Kriterleri'ne göre "şiddeti sistematik olarak övmek", hatta İspanya'da olduğu gibi "kınamamak" kapatma gerekçesi sayılıyor... Bizde ise cinayet sonrası kaçan teröristler HDP'li vekillerin evlerinde yakalanıyor; tık yok.
Kendisini milliyetçi, Atatürkçü, ulusalcı, muhafazakar diye tarif eden partiler ise 2023 seçimlerinde HDP ile ittifak yaparak iktidarı almaya hazırlanıyor. Matematiksel olarak başka şansları da yok.
Duyuyorsunuz, yönetimi aldıklarında HDP'ye ne görevler verileceğini tartışıyorlar.
Ne var ki, CHP'li Dursun Çiçek "Siz terör irtibatlı kişileri İBB'de çalıştırır mısınız?" sorusunu "Niye çalıştırmayayım? Temizlik işçisi yaparsın, başka bir şey yaparsın" diye yanıtlasa da HDP'nin eli artık çok güçlü.
Bu kez ittifakın kendilerine "fazlasıyla" muhtaç olduğunun farkındalar. Geçen yerel seçimlerdeki gibi alt düzey belediye kadrolarına fit olmayacaklarını söylüyorlar.
Haklarıdır...
Ellerinde "liyakat" sahibi kadrolar da mevcut...
Mesela, son operasyonlarda ölü ele geçirilen PKK'lı bir teröristin telefonundan samimi fotoğrafları çıkan HDP Milletvekili Semra Güzel...
Kırda kalaşnikoflarla romantik pozlar veren "çiftin" TSK'nın zayıf ve güçlü noktalarına vakıf olduğunu düşünebiliriz değil mi?
Öyle ya, vekilimiz mevta sevgilisinin dağdaki askeri deneyimiyle, TBMM'deki kapalı oturumlara katılabilmesini sağlayan siyasi pozisyonun kimbilir nasıl "harmanlamıştır!"
Hanımefendi Millet İttifakı'nın iktidarında "Milli Savunma Bakanlığı Eş Başkanlığı" için biçilmiş kaftan adeta!
Ne var?
HDP yasal bir parti değil mi?
Vekilleri milyonlarca seçmenin oyunu alıp meclise girmemişler mi?
Ayrıca, bir savaş halinde TSK'yı komuta edecek olan Meclisimizin, Güzel gibi milletvekili yeminin açıkça çiğnemiş üyelerine halihazırda zaten maaş ödemiyor muyuz?
Neye şaşırıyorsunuz?
***
İKTİDAR BUNU NASIL AKIL EDEMEZ?
Urfa'da, iktidara gelince elektriği, suyu bedava vereceklerini söyleyen, her muhtara kadrolu bir danışman vaddeden Kemal Kılıçdaroğlu roman vatandaşlarımızla buluşmasında da "müjdeler" verdi:
"Çalışır veya çalışamaz. Çalışan, asgari ücretin altındaysa asgari ücrete tamamlanacak. Geliri yoksa asgari ücret kadar gelir ödenecek."
84 milyonu memur yapıp asgari ücretten maaş bağlamak varken iktidarın "direnmesinin" sebebi sizce ne olabilir Kemal Bey?
Cevabınızı merak ediyorum.
***
EY FACEBOOK!
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, kendisini eleştiren yazılarımı her platformdan kaldırtmak için yoğun bir mesai harcıyor.
Son olarak "Faşizmin gülen yüzü" başlıklı yazımı Facebook'ta sansürletmeyi becermiş.
Facebook yönetimi de "Topluluk kurallarımızı ihlal ettiniz" diye uyarı göndermiş.
İyi de... Yabancı düşmanlığı yapan, nefret söylemiyle "farklı ırktan vatandaşlarımızı" hedef gösteren bir siyasetçinin eleştirilmesi topluluk kurallarını ihlal etmek anlamına geliyorsa... Facebook niçin yabancı düşmanlığı yaptığı, nefret söylemi kullandığı, ırkçılık yaptığı için hesapları kapatıyor?
Bence Ümit Hoca Facebook adminlerini kandırmış.
Başlıktaki "gülen yüzü" ve sırıtışını Özdağ'a benzetmek için kullandığım Nazi generalinin resmini "faşizm, Nazizm propagandası" falan diye şikayet etmiş olmalı.
Yazım Facebook'ta yayınlanmamış umurunda değil, gördüğünüz gibi yenisini yazarım da...
Facebook gibi küresel bir şirketin Türkiye gibi büyük bir pazarı böyle "alıklara" emanet etmesi gerçekten akıl alır gibi değil.