Allah korusun, geçen gün Gaziantep'te yaşandığı gibi, pitbull'larınız yanınızda çalışan bir adamın dört yaşındaki kızının yüzünü paramparça etse ne yapardınız?
İçiniz yarılır, sorumsuzluğunuz yüzünden ömür boyu fiziksel ve ruhsal izleri silinmeyecek bir travma yaşamalarına sebep olduğunuz insanların karşısında utançtan ezilirdiniz değil mi?
"Tabii ki, asgari insanlık bu, sorulur mu" falan demeyin...
Baksanıza Antep'te pitbull'ların dakikalarca saldırdığı küçük kızın babası "Köpekler patronundu, işimden de oldum evimden de..." diye beyanatlar veriyorlar.



Artık patronu, adamın üstüne nasıl gittiyse....
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan da Gaziantep'teki konuşmasında bu konuya değindi...
"O yavru paramparça oluyor, bu adamlar 'Babasını nasıl kandırırız' gayretinde. Kandıramayacaksınız, bedelini ödeyeceksiniz" dedi.
Bu vakada mevzu sokakta yaşayan hayvanlar değil, aman!
İnsanları da hayvanları da korumak için önce, bebek yaşındaki bir kızın hayatını köpeği kadar umursamayan bu "hâle" kafa yormalıyız.

***

İSTEMEM YAN MASAMA KOYUN!
İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ geçen sabah TBMM'deki odasında "karşılaştığı" yeni bilgisayarının fotoğrafını Twitter'dan paylaştı. Altına da şu notu düştü:
"Bu sabah TBMM'de basın toplantısı için odama geldim. Bilgisayarım değiştirilmiş. 600 vekilin bilgisayarı değiştirilmiş. İnsanlar açken bu çok ayıp bir harcama. Halka porsiyon küçült derken bu yapılmaz."
Derken TBMM Genel Sekreterliği'nden şu açıklama geldi:
"Sayın Ümit Özdağ'ın bilgisayarı kendisinin 20 Aralık 2021 tarihli dilekçesi ile talep etmesi üzerine değiştirilmiştir!"



Buyurun buradan yakın.
Dün baktım, Özdağ bu kez de kendisini, "Danışmanım benim adıma talep etmiş" diyerek savunuyor...
İyi de hocam...
TBMM'den cevap gelene kadar, danışmanınıza ya da sekreterinize "Odamdaki bu bilgisayar da neyin nesi?" diye sormadığınıza inanmamızı mı bekliyorsunuz?
Twitter'da paylaşacak kadar sizi şaşırtan bu olayı çevrenizdeki çalışma arkadaşlarınızla paylaşmadınız öyle mi?
Dahası, yerinize imza atma yetkisi verdiğiniz danışmanınızın ya da ona haber verecek birinin Twitter'dan tüm Türkiye'ye duyurduğunuz mesajı görmemesini normal bulmamızı mı umuyorsunuz?
Yapmayın.
Reklamın iyisi kötüsü olur.
Birkaç tık için değer mi?

***

YAZIK Kİ NE YAZIK
Haftalardır ekranlardan, köşelerinden vatandaşa "Ekonomin freni patladı" diye korku pompalayanları, "Dolar daha da yükselecek, kimse durduramaz" diye yön gösterenleri, 15 TL seviyesindeyken bile "Dolara girmenin tam zamanı" diyenleri ibretle izliyoruz.
Elbette sesleri, "Ekonominin yarısı rakamlarsa yarısı psikoloji, sakin olun, bu fırtına geçecek, maceralara girmeyin" diyenleri "umut satıyor" diyerek linç ederken olduğu gibi gür değil.



İçlerinde "Dolar 30 TL olacak" diyen Youtube soytarıları gibi, yayınlarına ara verip bir dahaki puslu havada uyanmak üzere sessizliğe gömülenler de var.
Ama mesaileri gereği soytarılığa her gün devam etmek zorunda olanlar var tabii.
Dün baktım, köşelerinde utanmadan "17-18'den dolara giren vatandaşa yazık değil mi?" diye soruyorlardı.
Yazık tabii.
Meşhur soytarıları okuyup, dinleyip ekonomik ve siyasi pozisyon aldıkları için yazık ediyorlar kendilerine.