CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın "HDP içinde terör bağlantılı insanlar olabilir, bu durum partiyi terörist yapmaz" sözleri tartışılıyor.
Kızanlar çok.
Ama Altay'ın çıkışı, "Daha iyi bir Türkiye için seçmene önce yıkım" vaad eder hale gelmiş "Cumhuriyetin kurucu partisinin" daha neleri göze aldığının göstergelerinden sadece biri.
Birkaç yıl önce "Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok. Milletin bize verdiği görev bu kardeşim" diyen Altay ve partisi vites büyütüyor sadece...
Şimdi de "HDP teröristleri vekil yapmak gibi dünyanın en yanlış, rezil işini yapsa bile eleştirecek halimiz yok. Milletin bize verdiği görev bu" demeye getiriyorlar.
Sonuçta Altay'ın Genel Başkanı "YPG mi bize saldıracak? YPG terörist değil, kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum" diyen Kemal Kılıçdaroğlu.
Eskisi, HDP ile birlikte PKK'yı silah bıraktırmayı hedefleyen Çözüm Sürecine muhalefet ediyordu... Yeni CHP de TSK'ya silahını, Ak Parti'ye siyasetini bıraktırmaya çalışan bölgenin CHP'si HDP ile birlikte 2023'e yürüyor.
Atatürkçülüğün, ulusalcılığın tekelini elinde tutanlar, seçim startını güneydoğuda PKK'ya karşı olan aşiretlerin liderlerini, HDP dışındaki bir partide siyaset yapma cüreti gösteren Kürtleri öldürerek veren karanlık yapıların terörünü bile eleştiremiyor.
Peki ya yerel seçimlerin pratiği sayesinde HDP ile Millet İttifakı'ndaki fiili işbirliğini gizleme fırsatı bulan İyi Parti?
Sahnede yalnızca ak koyunla kara koyunun kalacağı sandık günü bu ittifaka verdiği desteği nasıl gizleyecek?
Geçtiğimiz günlerde "HDP'yi PKK'nın yanında konumlandırıyoruz" diyerek bir manevra yapan Akşener mesela?
Sandık'ta Erdoğan'ın karşısında, cinayetleri öncesi teröristleri evinde saklayan siyasilerin, "Türkiye'nin iyiliği için Cumhurbaşkanı olmasını istedikleri adayı" mı destekliyorum diyecek?
Suriyelileri kovmak vaadiyle oylarını istediği milliyetçi seçmenine, bölgeden Türkleri yollamaya çalışan PKK'nın yanında konumlandırdığı HDP'yle uygun adım yürüyün mü diyecek?
***
KİMSE "İBB ÇALIŞMIYOR" DİYEMEZ KARDEŞİM!
Okurlardan sık sık "İBB yatıyor ama kadroları şişiyor. Kent kimsesiz. Temel hizmetler aksıyor, biraz da bunları yazın" diye şikayetler alıyorum.
Ama bence haksızlık ediyorlar...
Evet, aksayan temel hizmetlerden bir şey yapmadıklarını görüyoruz ama hiçbirimiz boş boş oturuyorlar diyemeyiz.
Mesela dün siz pazar tatilinin tadını çıkarırken İBB tüm imkanlarını seferber etmişti. Harıl harıl, Otogar yolu üzerindeki dikey bahçeleri söküyordu belediye ekipleri.
Biraz insaflı olun lütfen.
***
BU BİR İŞ İLANIDIR
Geçen akşam "Masterchef" yarışmasının starlarından Mehmet Yalçınkaya'nın ne zamandır görmek istediğim Yeşilköy'deki restoranına uğradım.
Restoran dediğime bakmayın...
Sadece yemeklerin değil bu coğrafyanın ürünlerin çatısını oluşturduğu bir gastronomi merkezi kurmuş Yalçınkaya; bir okul burası.
Ama tabii Mehmet Şef gibi keyifli bir adamla da olsa konu gelip dayanıyor piyasadaki belirsizliklere, garipliklere.
İsyan ediyor şef, "Beraber çalışacağımız eleman bulamıyorum. 11 personel eksiğim var" diyor.
Ve ekliyor:
"Yalnızca kendi sorunumdan bahsetmiyorum. Sektör, benim gibi eleman bulmakta zorlanan diğer arkadaşlarım adına yardım istiyorum" diyor.
Bahsettiği maaşlar da piyasaya göre hiç de fena değil. Üstelik Mehmet şef gibi bir hocayla çalışacaklar, meslek öğrenecekler.
Şaşırmamak elde değil.