Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Neredesin sarı saçlım mavi gözlüm, nerede...

ABD Başkanı Joe Biden muhabirlerinin önünden geçiyor...
Gazetecilerin "Facebook gibi platformlar hakkında ne düşünüyorsunuz" sorusunu duyunca duruyor...
Yüzüne kararlı bir ifade takınıp, bir gözünü kısarak şöyle cevap veriyor:
"İnsanları öldürüyorlar!"
"Ulen yoksa o an bu an mı? Küreselcilerin bütün oyununu anlatacak mı?" diye benim gözler fal taşı gibi. Muhabirlerinkini düşünemiyorum...
Ne yazık ki Başkan konuşmaya devam ediyor:
"Bu pandemi aşı olmayanlar sebebiyle yayılıyor" diyor, arkasını dönüp çekip gidiyor...



Epeyce geyik konusu olan bu diyaloğu sadece bayram günü gülün diye anlatmıyorum... Ortada tüm dünya için trajik bir durum var.
Şöyle ki;
Tüm ülkelerde küresel merkez medya ve muhabirlerin Biden'a sorduğu sansürcü sosyal medya platformları eylülde yeniden kapanma için bastırıyor...
Böyle bir ortamda, gidişatta en belirleyici aktör olan ABD'nin bir numarasını da "oyuncak bebeğe" çevirmişler. Kim ne derse dönüp aynı şeyi söylüyor, "ulusun" yani "insanlığın" yeni düşmanı olarak aşı olmayanları ilan ediyor...
Ülkesinin askerlerini Afganistan'dan çekerken, önümüzdeki dönemde "Yeni Taliban'ın" aşısızlar olacağını duyuruyor...
Afganistan'ı işgal gerekçesi olarak kullandıkları 9/11 sonrası dünyanın nasıl bir olağanüstü hale geçtiğini, bir ülkeden diğerine geçmenin eziyete dönüştüğünü biliyoruz. Şimdi pandemi umacısıyla yeryüzünde daha da kontrollü bir yaşamın altlığını hazırlıyorlar.
İnsanlıktan ümit kesilmez...
İzolasyon tedbirlerine, hayatı durdurmaya direnen eyaletler de var.
Ancak ABD yönetimi bu paranoyayla esir alınmışken, koronayla değil adeta insanla mücadeleye dönüşen pandeminin dünyanın geri kalanında bitmesini beklemek hayal olur.
Neredesin sarı saçlım mavi gözlüm Trump? Bir daha çık gel Teksas'tan...

***

UFUK URAS'IN MAHALLESİ DÜRÜSTLÜKTÜR

Bir arkadaşım Ufuk Uras'ın "Beyoğlu'nda dolaşırken İngilizce tabelalardan değil de Arapça tabelalardan rahatsız olan, Arapça konuşanlara tahammül edemeyen oryantalist kafa, kendini bile çözememişken, memleketin hangi sorununu çözecek" sözlerini paylaşıp "mahallesinde ezber bozuyor" demiş...



Muhalefetin Suriyeliler için "seve seve tehcir" planlarını ilan ettiği, enternasyonalistlerimizin "Afgan mülteciler heyulasını" kovaladığı bir ortamda içimizi ferahlatan sözler.
Ve bu sözlerin Uras'ın ağzından çıkması hiç de şaşırtıcı değil.
Zira Ufuk Hoca'yı yıllardır tanırım. Bu süre içerisinde arada sırada anlaşamadığımız konular da oldu, oluyor. Ancak her zaman sözüne değer veririm. Bilirim ki Hoca doğru bulduğunu, inandığını söyler... Numara yapmaz... Kendini bir mahalleye hapsedip ne derler diye kaygılanmaz... Gerçek bir hürriyetçidir!
Gelen tepkilere, kuru gürültüye de pabuç bırakamaz.
Kısacası, Cihangir'de oturur ama hiçbir yere sığmaz, dürüstlük mahallesinin sakinidir.

***

ATİLLA YAYLA'YA KIYAMIYORUM AMA...

Atilla Yayla dün sosyal medyada Özgür Demirtaş'a "Hodri medydan" diye sesleniyordu.
Aralarındaki tartışma konusu nedir merak bile etmiyorum.



Önemsiz... Çünkü sağa sola CV'sini gönderip kabul etmeyenlere düşman kesilen bu pop profesörün, Atilla Hoca gibi özgeçmişi ısrar ettiği görüşleri uğruna "kovulmalarla" dolu olan bir entelektüele söylediklerinin hiçbir hükmü yok.
Ama yine de Demirtaş'ın Yayla'nın düello teklifini kabul etmesini çok isterim.
Gelin görün ki pandemi de liberal tavır konusunda anlaşamasak da Atilla Hocama kıyamıyorum...
Biliyorum sinirleri sağlamdır ama yine de ordinaryüs seviyesindeki akademik ukalalığa yüz yüze katlanmak bu sıcak yaz günlerinde çekilecek dert değil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA