Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Elçiye zeval...

Ermenistan ve Azerbaycan arasında başlayan çatışmalar üzerine Türk kamuoyu ve siyaseti beklenildiği üzere yekpare bir görünüm çizdi. Geçtiğimiz gün de dört parti, AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti bir araya gelerek şu metnin altına imza attılar:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan siyasi partiler olarak, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri'nin 28 Eylül'de Yukarı Karabağ'da ateşkesi ve uluslararası hukuku ihlal ederek ağır silahlarla Azerbaycan sivil yerleşim yerlerini ve askerlerini hedef alan saldırılarını en güçlü şekilde kınıyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da teşekkür mesajı yayınlandığı metinde HDP'nin imzası yok. Muhtemelen imza atacak mısınız diye kendilerine soran olmamıştır. Olsa da bu ulusal mutabakatın bir parçası olamayacakları ortada.
Zira oynadıkları rolün misyonu bir asrı aşkın süredir aynı. 1915'te Osmanlı İmparatorluğu parçalanmaya çalışılırken içerideki kaos ateşine odun atan, silahsız, sivil Ermenilere ve Süryanilere saldıran bölgedeki çetelerin siyasi mirasçıları onlar. Tehcir kararını alan Selanikli Türk ittihatçılarının Kürt sokağındaki ortakları.
Bu bir iddianın ötesinde, Ahmet Türk gibi pek çok isme 1915 olaylarıyla ilgili zaman zaman "özür açıklamaları" yaptıran bir gerçeklik.

***


Zaten basına da yansıyan istihbarat raporlarına göre de çatışmalar başlar başlamaz, PKK 25'li gruplar halinde 300 teröristi bölgeye gönderdi.
Belli ki yine kendilerine lojistik sağlayan Ermeni ordusunun sivillere yönelik elini sürmek istemeyeceği pis işleri üstlenecekler. Suriye'de ve Irak'ta olduğu gibi, hedef asıl düşman Türkiye'nin nüfuz alanı olduğu için emperyalistlerin plastik operasyon eldiveni olarak vazife görecekler.
Dolayısıyla, Leninist parti modeline göre, asli vazife silahlı illegal kanadı PKK'nın önünü açmak olan HDP'nin Erivan'ın yanında pozisyon almasına şaşırmamak gerekiyor.

***


Ancak öyle isimler var ki, Ermeni lobisinin ve PKK'nın tezlerini dillendiriyor olmalarının üzerinde düşünmek gerekiyor.
Onlardan biri, TBMM'deki son Azerbaycan mutabakatının altında imzası olan CHP'nin vekillerinden. Yok, HDP'nin CHP'deki kulundan falan bahsetmiyorum. Sözünü ettiğim, CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz.
Üstelik çatışmalar başlar başlamaz televizyona bağlanıp, "Maalesef Türkiye bölgeye cihatçı çeteleri gönderiyor" açıklamaları yapan Çeviköz eski büyükelçilerimizden. Bugün konuştuğumuz bölge de dahil, pek çok kritik noktada güya Türkiye'nin çıkarlarını korumaya memur edilmiş bir diplomat.
Elçiye zeval olmaz, onu benzeri monşerleri o önemli makamlara atayan siyasi ve derin iktidarlara bakmak lazım mı diyorsunuz?
Haklısınız ama o günler, hariciyeyi esir alan bu kafa gerilerde kaldı.
Kaldı ki emeklilikte bile motivasyonunu kaybetmeyen, BM gibi uluslararası kuruluşların kararlarına rağmen bağlılık yemini ettiği ülkesini suçlayan "elçiye" ve onda gelecek gören partisine siz ne ayaksınız diye sormayacak mıyız?
Ne tehlikeler atlattığımızın farkında mısınız?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA