TÜİK verilerine göre Türkiye'nin turizm geliri 2019'da bir önceki yıla göre yüzde 17 artarak 34.5 milyar dolara ulaşmıştı. 2020'de bu rakamın 40 milyar doları aşması öngörülüyordu. Beklenen turist sayısı ise 50 milyonun üzerindeydi.
Ne var ki korona pandemisi çıktı ve tüm dünyada hayat durunca bu rakamlara ulaşmak hayal oldu.
Turizm Türkiye için hayati önemde. 1 milyondan fazla insan bu sektörde çalışıyor. Ailelerini de düşünürsek milyonlarca insan turizmden karnını doyuruyor.
İktidar her alanda olduğu gibi turizm için de destek paketleri açıkladı. Ama tabii ki devlet desteğiyle nereye kadar.
Peki, yaz sezonunun eylül sonlarına doğru sarktığı ülkemizde turizm için hiç umut yok mu?
***
Normal zamanlarda iğne atsan yere düşmeyecek tatil beldelerimizde şu an in cin top oynuyor.
Pazartesi günü de İstanbul'un turistik bölgelerindeki durumu gözlemek için
Tarihi Yarımada'da uzunca bir yürüyüş yaptım.
Pek çok tarihi mekân ve işyerleri kapalı. Normal zamanlarda turistten geçilmeyen meydanlarda, sokaklarda insana tek tük rastlıyorsunuz.
Bildiğiniz üzere bu bölge yalnızca yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri değil. İstanbulluların gözde alışveriş mekanlarından olan Mısır Çarşısı gibi, ticaretin de vazgeçilmez merkezleri burada. Ne yazık ki bu noktalarda da hiçbir hareketlilik yok.
Sanırım, Tahtakale yokuşunda kan ter için de yük taşırken bir yandan da
ağzındaki maskeden nefes almaya çalışan o hamalın görüntüsü uzun süre hafızamdan silinmeyecek.
Kafamızda insanla bütünleşen bu güzel kent için hüzünlü bir tablo.
***
Evet, başa gelen çekilir. Dert yalnızca bizim başımızda da değil.
Ama Türkiye, pek çok ülkeye göre
büyük avantajlara sahip.
Pandemi sürecinde, yıllara yayılan sağlık reformunun ve dev yatırımların sayesinde oluşturulan alt yapımızla tüm dünyada göz doldurduk.
"Sosyal devletiz" diye yıllardır imaj yapan Avrupa ülkeleri ve ABD yaşlılarını, hastalarını ölüme terk ederken biz dünyadaki koronalı vatandaşlarımızı tedavi için ülkeye getirdik.
Dünyada çok az ülkenin göze alabildiği sıkı izolasyon tedbirleriyle de organize ve güvenli bir ülke olduğumuzu gösterdik.
Tedavi edilen hasta sayılarındaki başarımız bunun en net kanıtı.
Bundan sonrası, yarışta açtığımız arayı iyi değerlendirmek. Turistlerin en özgür ve güvenli tatil yapabilecekleri ülkenin Türkiye olduğunu dünyaya anlatmak.
Bu büyük pazardan pay kapmayı uman elbette yalnızca Türkiye değil. Rekabet kıran kırana. Dün de İngiliz Daily Mirror da
"Türkiye'de tatil yapan İngilizler, maske takmazlarsa 100 pound ceza ödeyecekler" diyerek potansiyel turistlerimizin gözünü korkutmaya çalışıyordu.
Fırsat vermeyelim, cesur olalım, ümidimizi kaybetmeylim ve altın yumurtlayan tavuğu en çok ihtiyacımız olan şu günlerde ürkütmeyelim.