Türkiye Mersin'de çocukların kavgasına dalan yaratığı konuşuyor.
Sosyal medyada hızla yayılan ve büyük tepki çeken görüntülerde kavga eden biri Ürdünlü diğeri Türk iki çocuğun annesi parkta tartışırlarken görülüyorlar.
Çevrelerinde de bir çocuk topluluğu var.
Derken çocuklardan Türk olanın babası homurdanarak kadraja giriyor.
Kıyafetlerine sığmakta zorlanan koca adam, annesinin yanında duran 8 yaşındaki çocuğa tüm gücüyle tokat atıyor. El kadar çocuk betona yapışıyor. İşitilen kemik sesi insanın içini acıyor.
Annenin halini düşünün... Derken saldırgan çocuğun şoktaki annesini hakaretler eşliğinde darp ediyor.
Tepki çeken görüntüler, kamuoyu tarafından, çocuklardan birinin Arap coğrafyasından olması nedeniyle "ırkçılık" ve "yabancı düşmanlığı" bağlamında tartışılıyor.
***
Bu bakış açısına sahip olanlar çok da yanılmıyorlar.
Zira memlekette, geçimini
empati yetisi gelişmemiş bir kitlenin
hassasiyetlerini kaşımakla temin eden
profesörler, siyasetçiler, gazeteciler var...
Kendilerine karşı duydukları nefreti ötekine düşmanlık ederek bastırmaya
çalışan biçarelerin ağzına, her gün
Nazilerin
"nihai çözümlerden" hallice
önerilerinden bir parmak sürüyorlar...
Daha geçen gün
Kocaeli'nde, sınıfta dışlandığı ve bir öğretmenden azar yediği iddia edilen
Suriye kökenli Türk vatandaşı 9 yaşındaki Vail kendisini mezarlıkta asmadı mı?
Duymadınız mı?
Doğrudur, "bazı çocukların" ölümü bile
yavru kedinin tekmelenmesi kadar konuşulmuyor burnuna kadar
siyaseten doğruculuğa batmış duyarlı
yenidünyada.
***
Evet, ruhen, çocukların kavgasını çocuklardan daha çok
ciddiye alacak kadar kötü durumda olan Mersin'deki o korkak, karşısında
İngilizce konuşan daha açık renkli bir çocuk olsa kuşkusuz ki bu kadar hoyrat olmayacaktı.
Çünkü herkes bilir ki, mesela bir
İngiliz çocuğunun ya da ABD'li bir annenin oğlunun kılına zarar verirsen en naif ifadeyle ananı ağlatılar! Dünyanın neresinde olursan ol...
Biz de faşizme, ırkçılığa yabancı düşmanlığına kahrolsun demekle engel olamayız.
Yapmamız gereken
bireyin bedensel mülkiyetini güçlü ve etkili yasalarla güvence altına almak.
Günlerdir bu köşede üzerinde tartışmaların sürdüğü yargı reform paketiyle ilgili somut önerilerimi sıralıyorum. Bir vatandaş olarak perspektif önerilerimi dile getiriyorum.
Kim ne kadar duyuyor biliyorum ama tekrar etmekten bıkmayacağım...
İşe, Twitter'dan küfür etmeyi, yumruk atmaktan
daha ciddi bir tehdit ve suç olarak gören hukuki pratikleri sorgulayarak başlamalıyız.
Elin hukuk devletindeki
bireyin bedeni can da bizim ki patlıcan mı?