CHP Genel Merkezi'nden son yapılan açıklamaya göre seçimli kurultay için imza veren Muharrem İnce taraftarı delegelerin sayısı 438.
Muhalifler ise 600 imzaya ulaştıklarını ve yeterli sayıyı aşıp 650'yi yakalayacaklarını söylüyorlar.
Bence CHP seçimli kurultaya gidecek. Ama aksi olsa da, delegeler Genel Merkez'in baskısına boyun eğse de Kılıçdaroğlu çoktan kaybetti.
Bugün değilse yarın o koltuğu mutlaka Muharrem İnce'ye bırakacak.
Bunu yalnızca "Gel bakalım Sayın İnce kurultayda yarışalım" deme cesareti göstermediği için söylemiyorum...
Bir yıl önce, ta Ali Koç'un Fenerbahçe başkanlığına aday olacağını açıkladığı günlerde gelmekte olanı tarif etmeye çalışmıştım. Herkes takımdaki gelişmeyi iktidar değişiminin habercisi diye yorumlarken bu köşede şunları yazmıştım:
"Futbol camiasıyla aynı dertten, lider sultasından, mustarip siyasi hayatımızda da domino etkisi yaratır bu değişim.
Örneğin göreve geldiği 7 yılda 7 seçim kaybettiği halde sadece delege hâkimiyetiyle CHP genel başkanlık koltuğunda oturan tek adam Kılıçdaroğlu'nun karşısına Ali Koç'tan feyiz alan alternatif bir isim çıkar. İsmet İnönü gelse delege yapmazlar denilen genel merkezin markajını deler, delegeyi etkiler ve seçmenin değişim ve başarı talebini yönetime taşır..." Evet, tıpkı Koç gibi, her yerleşik yapıya karşı tepkinin yükseldiği bu dönemi iyi değerlendiren İnce de delege bariyerini taban desteğiyle aşabilecek güçte.
Tabii ki İnce'ye içeride gösterilen teveccühün, CHP'yi kısa vadede "şampiyon" yapmaya yetmeyeceği ortada.
Neticede daha bir ay önce yapılan seçimlerde Erdoğan kendisine 11 milyon oy farkı attı. Zaten İnce'nin kendisi de bu hakkı teslim edecek kadar gerçekçi.
Ama eğer partideki yükselişinin büyüsüne kapılmadan Kılıçdaroğlu'nun gidişinin öyküsünü iyi okursa "asıl yarışta" da potansiyelini zorlayabilir. Ülke de iktidarı gerçekten eleştiriye muhtaç noktalarda sıkıştıran sağlıklı bir muhalefete kavuşur.
Hatta sıkıcı olmasın diyorsa, bu ibretlik öyküyü sondan okumaya başlasın Muharrem Bey...
Kılıçdaroğlu'nun sallanan koltuğunun ayağına, rakibini hayvana benzeten ilkokul birinci sınıf düzeyindeki karikatürler sıkıştırdığı bölümden mesela...
Zira artık tercihi farklı olsa da "akıl sağlığı" yerinde olan tüm seçmenlerin siyasetçilerden asgari beklentisi aynı:
Büyümeleri...
E zaten İnce de seçim döneminde çocukluk kotasını fazlasıyla doldurdu değil mi?