Dün adeta yargının günüydü... Teşkilat çok çalıştı ve soruşturmaları, kovuşturmaları, mahkeme kararlarıyla gündemi belirledi... Gelişmeler birbiri ardına geldi.
Kendisine ve ekibine yapılan operasyonu "İngiliz derin devletine" bağlayan Adnan Oktar'ın pek çok yerli ünlüyü şantaj ve tehdit ağına düşürdüğü öğrendik.
Yıllardır susan herkesin şimdi konuşmak için sıraya girmesi çetenin yaydığı korkunun ne denli büyük olduğunun kanıtı.
Ardından başka bir ünlüye, Zuhal Olcay'a Cumhurbaşkanına hakaret nedeniyle verilen ceza ajanslara düştü. Mahkeme, Olcay'ın 11 ay 20 günlük hapis cezasının ertelenmesine ve 1 yıl 6 ay süreyle denetime tabi tutulmasına hükmetti.
Acaba Olcay da mahkeme gibi " yaşını, geçmişini, ekonomik ve sosyal durumunu" düşünerek bunlara uygun davranması gerektiğine karar vermiş midir?
Alkollü araç kullanıp üç vatandaşın ölümüne sebep olan Emrah Serbes de 13 yıl ceza aldı. Evet, evet, birkaç yıl sonra dışarıda diye okuyabilirsiniz bu kararı. Çıkınca da hikâyesinin senaryosunu yazar, yolunu bulur.
***
Durun daha bitmedi...
FETÖ davasından yargılanan
Boydakların tüm şirketlerinin hisselerinin müsaderesine karar verildi.
Abdullah Gül'ün daha önce "Çalışkanlığıyla, dürüstlüğüyle, hayırseverliliğiyle bilinen bir aile. Türkiye'nin önemli sanayicilerinden.
Ümit ederim ki daha fazla rencide edilmezler" dediği Boydaklar sizce "
rencide" olmuşlar mıdır?
Başka?
Dün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da
FETÖ'nün 7 Şubat MİT kumpasına yönelik soruşturma kapsamında
24 şüpheli hakkında gözaltı ve yakalama kararı verdi.
Soruşturmada,
Radikal gazetesinde ve
Habertürk'te çalışmış "
gazeteciler" de geçiyor. Ne "
radikal ilişkiler" ama...
***
Hızlanalım, yoksa yerimiz yetmeyecek.
Balyoz Davası'nda eski İstanbul 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görev alan
Ömer Diken tahliye oldu... Her gün karakola imza verecekmiş,
iyi bari.
Hrant Dink cinayeti davasında yargılanan dönemin Trabzon
İl Jandarma Komutanı ve Trabzon
İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü de adli kontrolle tahliye edildiler.
Ve son olarak
15 Temmuz Şehitler Köprüsü Darbe Girişimi Davası'nda
72 sanığa ağırlaştırılmış müebbet verilirken
44'ü ise beraat etti. Bunların
36'sının,
34 şehit verdiğimiz köprüde
ancak sabah teslim oldukları belirtiliyor. Ellerindeki,
kanımızın bulaştığı o silahlarla...
Acaba mahkeme heyeti, beraat ettirdikleri sanıklar karar üzerine "
Harbiye Marşı" eşliğinde şehit yakınlarına "
nanik" yaparken ne hissetmişlerdir?
Bizlerin ne hissettiğini söylemeyelim ki, yargı konusu olmasın.
Hem görüyorsunuz, yargımızın işi de başından aşkın. Kendilerini meşgul etmeyelim ki
kamuoyu vicdanını tatmin eden kararlar alsınlar.
Bu arada, yukarıda sıraladığımız kararların
kaçı sizi tatmin etti?