Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Sokma akıl yedi adım gidermiş

Ilımlı yandaşların Ak Parti'li diye tanıtılıp hırçın muhaliflere ezdirildiği programları biliyorsunuz... Geçen gece TV başında zaplarken onlardan birinin tekrarına denk geldim.
Siyasal iletişimci olduğunu öğrendiğimiz Gülfem Saydan Sanver isimli bir hanımefendi kendinden emin tavırlarla CHP'nin 15 vekil taktiğini övüyordu.
Diğer CHP'li konuklar ve gazeteciler gibi sloganlar yerine, kendi içinde tutarlılığı olan argümanlarla konuştuğu için sonuna dek dinledim Sanver'i.
Özetle şunu söylüyordu:
"CHP, sürekli siyaset gündemini belirleyen Ak Parti'yi ilk kez bu denli şaşırttı. Oyunu bu kez CHP kurduğu için iktidar şaşkına döndü, panikledi..."

***
Anlaşılan o ki Kemal Bey'i de, rakip partiye 15 vekil armağan etmesi için birileri böyle güzel güzel anlatarak ikna ettiler.
Zira günlerdir bu köşelerde, ekranlarda söylediğimiz gibi, asgari deneyime sahip bir siyasinin böyle bir adımın lehine olduğuna kendi başına inanması güçtü.
Gelin görün ki, Kemal Bey de doğruyu, mantıklı olanı söyleyeni düşmanı gördüğü, yaptığı işi güzel güzel teorize edeni de dostu sandığı için sözlerimiz yine havada kaldı.
Neyse, balık bilmese Halik bilir demişler. 15 vekil operasyonunun akıbeti de, önemli olanın oyun kurmak değil, kurulan oyunun galibiyete katkısı olduğunu gösteriyor.
Görüyorsunuz işte, CHP yöneticileri, İyi Parti'ye gönderilen 15 vekilin partiye geri döneceğini söylüyor. Üstelik işlerini yapmadan, Meral Akşener'in Cumhurbaşkanlığı adaylığı için imza vermeden!
Muhtemelen Akşener "illa ben aday olacağım," diyerek Gül'ün muhalefetin ortak adayı olması operasyonuna köstek olduğu için.
***

Şimdi o meşhur fıkradaki gibi sormazlar mı adama "siz bu haltı niye yediniz" diye?
Niye gittiniz niye geliyorsunuz?
Yaptığınız şeyin, partili siyasal iletişimcilerin diliyle konuşursak, rakibi şaşırtmak için kurduğunuz oyunun, kendi kalenize gol atmaktan ne farkı var?
Fikir almak, danışmak elbette iyidir Kemal Bey. Ama bunu yaparken mutlaka aklı başta tutmak gerekir. Tıpkı Bernard Shaw'ın dediği gibi:
"Akıllı adam aklını kullanır. Daha akıllı adam başkalarının da aklını kullanır."
Zaten öteki türlüsüne de sokma akıl denir.

***

"DERWİSHİN" AKLI NEYSE...

Bir siyasi partide siyasi akıl yoksa o yapı manipülasyona açıktır. Gönüllü akıl vericiler sıraya girer kapısında.
Dün de bu kervana, 2000'lerin başında DSP'yi kurtarmak için ta ABD'lerden gelip Türkiye'yi batıran IMF'nin kontenjan bakanı Kemal Derviş katıldı.
Onun adayı da Twitter'da "eğitim şart" geyiğiyle robot kafalayan bir akademisyenmiş.
15 vekil hezimeti kadar konuşulmasa da bu da fena hamle değil aslında. En azından Twitter'da konuşulur.
Seçim öncesi twitleri ikiye katlayan FETÖ'cü troller kesin destekler mesela.

***

AŞKIMI BİR SIR GİBİ...

"Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanı adayımızı eşim dahi bilmiyor, açıklayamam, bu sır benimle birlikte mezara gidecek." (Twitter/ İrfan Çoban)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA