Geçen cumartesi bu köşede "Başbuğ'a bir ek" başlığıyla, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un Afrin harekâtıyla ilgili açıklamasını değerlendirmiştim.
Başbuğ, Afrin harekâtıyla ilgili siyaset kurumundan açıklamalar gelmesini eleştiriyordu. Ancak bir yandan da eskiye dair siyasi hatırlatmalarla sivillere "hele siz bir durun" diyordu.
Bildiğiniz eski alışkanlıklar, o bayat hikâye işte...
"Orduyu siyasete alet etmeyin" diyenlerin "siyaseti orduya alet etmelerinin" trajedisi!
Başbuğ'un geçen hafta sonu yaptığı konuşma, medyanın dikkatini çekmemişti. Ancak aradan 4-5 gün geçtikten sonra, dün siyasetin ana gündemiydi...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gazetecilerin Başbuğ'un sözlerini hatırlatması üzerine sert çıktı:
"Asıl Afrin harekâtını siyasete alet edenler beyefendinin beraber hareket ettiği tiplerdir" dedi.
***
Sizin bu tartışmadaki fikrinizi bilmem ama ben doğru yolu olan bitene bakarak buluyorum.
Siz de şöyle bir bakın:
Afrin'deki harekâtla ilgili
ABD'li siyasiler açıklama üstüne açıklama yapacak...
Kendisi de
bir siyasi olan Rus Dışişleri Bakanı günde üç beş defa
Suriye'deki savaşla ilgili
beyanat verecek...
İranlı siyasilerin tek gündemi Suriye'deki savaş
olacak...
Suriye ile sınırı olmayan
Fransa'nın seçilmiş Cumhurbaşkanı bile Afrin'le ilgili konuşacak...
Ama Afrin'deki terör operasyonunu,
içeride ve dışarıda zemin hazırlayarak yöneten en güçlü irade, seçilmiş bir siyasi olan Türkiye Cumhurbaşkanı konuşunca sorun olacak öyle mi?
Hamaseti bir yana bırakıp düşünelim...
Eğer Suriye hava sahasını koruyan Rusya "
o sussunlar"
denen siyasilerin yaptığı diplomasiyle ikna edilmeseydi, operasyon bu kadar başarılı sürdürülebilir miydi?
Ya da siyasi yöneticiler, içerideki
PKK-PYD muhibbi muhalefetin siyasetine pabuç bıraksaydılar... Afrin'i ağızlarına bile almayıp, Kılıçdaroğlu'nun önerdiği gibi terör "
yokmuşçasına" davransaydılar... Bugün PKK-YPG'lilere
cehennem olan Afrin hâlâ cennetleri olmaz mıydı?
***
Ha Sayın Başbuğ'un "
Afrin siyasete alet edilmemeli" derken kastettikleri eğer; yolunu bulup bir iki yıl kaldıkları
kışlaları zamansız terk ettikleri halde, ekranlardan muzaffer komutan edaları satan "asker siyasiler"se...
Ya da "
Hazır, ordu Afrin'de seferdeyken biz Ankara'da tasımızı dolduralım,
yarın bir gün
seçim olursa kullanırız" diye
düşünenlerden söz ediyorsa...
O zaman tüm sözlerimi geri alırım, söz!