Öncelikle şunu söyleyelim.
Afrin'e yapılacak operasyon komşumuz Suriye'ye açtığımız bir savaş değil. Terör operasyonlarının bir ayağı.
Zira Türkiye'de binlerce kişinin ölümünden sorumlu olan PKK'nın Suriye kolu YPG kente hâkim. Ve örgütün Türkiye içindeki kanlı eylemlerinin lojistiği buradan da sağlanıyor.
Eline silah alıp PKK'ya milis yazılanlar dışında kentteki siviller de günlerdir verilen sinyallerin ardından Afrin'i terk ediyorlar.
Dolayısıyla solun, savaş karşıtı söylemleriyle yaklaşılacak bir konu değil. Mevzu, yurttaşların tümünün güvenliği için devletin yüklenmesi gereken bir ödev.
Ancak ülkenin "sosyal demokratım" diyen ana muhalefet lideri ilk günden beri hariçten anti militarizm güzellemesi yapıyor.
Kılıçdaroğlu dün de PKK'nın yasal kanadı HDP'den rol çalıp "Afrin El Bab'a benzemez" diye parmak sallıyordu!
PKK "Efrin" demediği için Kemal Bey'e bozulmuş mudur, bilemiyoruz.
Ama bu kadarı bile, Kurtuluş Savaşı'nı yönetmiş parti için fazlasıyla acıklı bir tablo değil mi?
Keşke bir mucize dileme hakkımız olsa... Ve terör operasyonlarını engellemek için çırpınan buradaki siyasileri verip yerlerine dışarıdan muhalif getirebilseydik.
Fark etmez, kim olursa olsun... Bunlardan daha yurtsever olacakları kesin.
***
OPERASYON AFRİN'E Mİ KÜRTLERE Mİ?
Yavuz Oğhan'a konuşan Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, başlıktaki sorunun yanıtını net şekilde vermiş:
"Suriye'de oluşacak yeni bir rejim içinde, Kürtlerin, PYD'nin PKK'nin değil, tüm Kürtlerin ortaklaştığı bir yapı, statü elde ederse buna hiç kimsenin diyecek bir şeyi olamaz. Ama sadece PKK'nin kendisine statü arayış çabaları Kürtlerin meselesi olmasa gerek." Evet, iç savaş öncesi kimlik verilmeyen, mülkiyet hakları olmayan Kürtler için kılını kıpırdatmayan, hatta rejimle işbirliği yapan PKK'nın derdi şimdi Kürtleri niye gersin ki?
***
İNANMAYACAKSINIZ, O BİLE...
Dün aramızdan 11 yıl önce ayrılan Hrant Dink'i andık.
Siz de fark etmişsinizdir, cinayetin FETÖ ile ilişkisi ortaya çıktığından beri Hrant'ın "arkadaşlarının" sesi soluğu eskisi gibi gür çıkmıyor. Belli ki katil, istedikleri çıkmadığı için hevessizler.
Ama tabii içlerinde utanmak nedir bilmeyenler çok.
Onlardan biri, zamanında "ne iş yapıyorsun" diye sorulduğunda "Ermeniyim" diyerek nam yapmış bir ajitatör.
Evet, doğru tahmin ettiniz, 15 Temmuz Darbesinden sonra FETÖ'cülerle birlikte kaçıp Can Dündar'a yamanan sığıntıdan bahsediyorum. Adını anmaya değmez.
Baktım, dün Hrant'ın katili FETÖ'cülerin televizyonunda telifle aklama yapan sanki başkasıymış gibi twitler atıyordu.
Merak etme Hrant, yaşarken sana sahip çıkamadık, ama şimdi hatıranı bu simsarların kirletmesine izin vermeyeceğiz.