Tüm dünyaya "en doğrusu," "son kararımız," "ortak irademiz" diye pazarlanan ve kabul ettirilen yeni dünya düzenin her yeri dökülüyor.
Yazar Tzvetan Todorov'un dediği gibi söylersek yenidünya düzensizliğinin...
Kuşkusuz bu dengenin de mühendisi İkinci Dünya Savaşı'ndan beri yerküreyi esir alan ABD müesses nizamı.
Ve Trump'ın başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte oluşan yönetim karmaşasından ötürü son dönemlerde daha fazla açık veriyor.
Kendilerine yeterince kolaylık sağlamayan hükümetleri içerden deviremeyince "teröre destek veriyor" diye kriminalize edenler son olarak Rakka'da sobelendiler. Üstelik fena halde...
BBC'nin yayınladığı görüntülerde, yüzlerce DEAŞ'lı teröristin ABD ve silahlandırıp desteklediği YPG-PKK'lılar eşliğinde Rakka'dan yolcu edildiği görülüyor.
Evet, Suriye'ye çökmelerinin bahanesi olarak DEAŞ'ı gösteren ABD-PKK ikilisinin teröristlerin arkasından bir tek su dökmedikleri kalmış...
DEAŞ'lıları güvenle gidecekleri yere taşıyan TIR'ların şoförlerinin parasını bile bunlar ödemiş.
Bütün dünya ayakta! ABD'nin terör örgütlerini ilk kez desteklemediğini söyleyen Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov sert konuşuyor:
"Bugün Suriye'de en büyük tehlikeyi ABD'nin desteklediği silahlı gruplara bağlı yabancı teröristler ve militanlar oluşturuyor!"
Skandal bir tek bizim ABD ve PKK muhibi bir kısım muhalefetin ilgisini çekmedi.
Oysa biliyorsunuz TIR, "Kobanemobane" bu arkadaşlardan sorulur...
Baktım, dün gün boyu BBC'nin, ABD-PKK'nın kalesine soktuğu topu çıkartmak için hurdaya çıkmış bir kamyonun kasasında sarılmışlardı.
Neymiş, Rakka'da üzerinde Konya Belediyesi logosu olan hurda bir kamyon bulunmuş.
İlgililerden gelen yalanlamaları tekrar etmeye bile lüzum yok.
Zira bu büyük zavallılığın derdi ortada.
***
Tehlikenin farkında mısınız!
Son dönemde şirazesi iyice kayan bir kısım medya kendine jilet atamaya devam ediyor.
Arkasına saklanacakları kalkanlar ellerinden kayıp gittikçe, işi deliliğe vuruyorlar.
Dün de "Cemil Barlas muhtar adayı oldu" diye affedersiniz "haber" yapmışlardı.
Biliyorsunuz, insan yalan olduklarını bilse de "acaba bu kez nasıl kendilerini rezil ettiler" diye görmek için "tıklıyor" bunlara.
Ben de öyle yaptım.
Meğer mevzu Cemil'in bir yemek sitesinde iyi müşterilere verilen muhtar sıfatını almasıymış. İyi lokantaları bilir anlamında.
Tamam, mizah yapan altın bulsun dediğimiz günlerden geçiyoruz...
Ancak haberi yapanların ve manşetten görenlerin gayet ciddi olduklarını görünce gülerken üzülüyor da insan. Ve "şükür" demeden edemiyor, düşünsenize ya Cemil için "Muhtar bile olamaz" deselerdi...