Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü'nün "Bir kadınla tokalaşmak, ateş tutmaktan daha korkunç" twiti epeyce tepki çekti.
Rektörün sorulmadan, durup dururken böyle bir açıklama yapmasına ben de anlam verememiştim.
Ancak daha sonra dünyanın her yerinde dinleri en katı haliyle yorumlayanların olduğunu düşünüp, "Rektör de o abilerden biri herhalde" diye düşündüm.
Ta ki söz konusu rektörün geçtiğimiz gün, kadınlarla tokalaştığı ve hatta "kızlı-erkekli" halay çektiği görüntüleri ortaya çıkan kadar.
Öyle ya, demek ki rektörümüz Twitter profilinde çizdiği gibi bir karakter değildi.
Sağa sola verdiği nasihatleri kendisi de yerine getirmiyordu.
Peki, bu olayı yalnızca, bir bürokratın "birilerine" şirin görünmek için yaptığı takiye olarak yorumlayıp kapatacak mıyız?
Tekil bir olay olsaydı belki...
Ancak her gün yeni biri çıkıyor ortaya. Makamları mevkileri farklı...
Biri yatakta nasıl davranmamız gerektiğini, üstümüzü ne kadar örtmemiz gerektiğini söylüyor... Diğeri kızların karma eğitim yapan okula gönderilmemesi gerektiğini...
Sonrasında gelsin bin yıldır dinlediğimiz, Türkiye'yi yolundan alıkoyan o "şeriat geliyor" tartışmaları...
Sadece bu açıklamaları genelleştirip korku iklimi yaratmaya çalışan provokatörlerden bahsetmiyorum.
İyi niyetli pek çok vatandaş da etkileniyor bu kampanyalardan.
Dolayısıyla bence bu tarz olaylara yaklaşımımızı artık bir üst perdeye taşımalıyız.
Sosyal medyada tepki göstermekle, kınamakla ya da kafa bulmakla olmaz.
Sürekli "ateşten" bahseden bu insanlar gerçekten, hep beraber neyin alevini harlamaya çalışıyorlar, düşünmeliyiz.
***
TRT World'e tebrikler
TRT World geçtiğimiz hafta harika bir forum düzenledi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan tutun, eski İspanya Başbakanı Zapatero'ya kadar çeşitli ülkelerden 400 isim katıldı.
Üstelik iyi bir organizasyon ve sunumla gerçekleştirilen forum pek çok benzerinin aksine sıkıcı değildi, ses getirdi.
Emeği geçen herkesi tebrik ederim.
Daha önce TRT World'e yönelik gazeteci gözüyle yaptığım bir eleştiriye çok kızmışlardı.
Alışıldık bürokrasi klişelerine sarılmışlardı. "Bunların birtakım maksatlı (ne maksadım olacaksa artık) eleştiriler" olduğunu söyleyip cevap vermek yerine ithamlarda bulunmuşlardı.
Oysa o eleştiri de, şimdi ki kutlamam gibi kamunun yani bizim kaynaklarımızla yayıncılık yapan TRT'nin daha iyi olması içindi.
Çünkü TRT rakibimiz değil, hepimizin tüm Türkiye'nin kanalı.