Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

ABD’nin vize kararının arkasında ne var?

Dün akşam tam gazeteye yazıyı gönderip arkama yaslanmıştım ki, telefon ekranına düşen bir son dakika haberiyle tekrar doğruldum. Yazıyı yenilemeye koyuldum.
Flaş haberde, ABD Büyükelçiliği'nin Türkiye'den yapılan vize başvurularını süresiz durdurduğu yazıyordu!
Kararın gerekçesinde ise şu ifadelere yer veriyordu:
"Son zamanlarda yaşanan olaylar, ABD Hükümeti'ni, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin ABD misyonunun tesisleri ve personelinin güvenliğine ilişkin taahhütlerini yeniden değerlendirmek zorunda bırakmıştır. Söz konusu değerlendirme sürecinde, Büyükelçiliğimiz ve Konsolosluklarımıza gelen ziyaretçi sayısını en aza indirgemek amacıyla, şu andan itibaren geçerli olmak üzere, Türkiye'deki tüm ABD diplomatik misyonlarındaki göçmen olmayan vize hizmetleri askıya alınmıştır."

***
Bu açıklamanın ardından herkesin aklına ilk olarak o isim geldi. ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda "fiilen" çalışan ve FETÖ operasyonunda gözaltına alınan Metin Topuz.
Fiilen diyorum, çünkü Topuz, tıpkı casus filmlerindeki gibi, 35 yıldır Türk resmi makamlarına bildirilmeden çalıştırılan bir isimdi. Adil Öksüz'ün de aralarında olduğu pek çok FETÖ'cüyle irtibatı ortaya çıkmıştı.
Anladınız siz onu işte...
Ancak ABD Dışişleri'nin önemli suç ilişkilerinin orta yerinde de olsa "bir piyon" için bu denli sert bir çıkış yapmayacağı malum.
Yani vize kararıyla sadece "O son casusu tutuklamayacaktınız" mesajı vermiyorlar.
***

Evet, rest, daha "derin ve zamana yayılmış bir kaygıyı" ifade ediyor.
Türkiye'nin son zamanlarda Rusya ve İran gibi bölge ülkelerinin yanı sıra Çin, Afrika ve Latin Amerika ile ABD'nin onayını almadan geliştirdiği ilişkiler...
Rusya'dan alınan s400 hava savunma sistemleri...
Ve Ankara'nın, Afrin odaklı İdlib "operasyonu" gibi ABD'nin Suriye'de devre dışı kaldığı gelişmeler...
Kısacası ABD'nin Ortadoğu'da etkisizleşmesine neden olan Pentagon'dan bağımsız ulusal politikalarımızın tümü.
İşte ABD, son vize kararıyla bir uyarı sinyali de Türkiye için gönderiyor.
Aynı yasağı daha önce, Türkiye gibi bağımsız bir perspektife sahip olan Rusya'ya ve Venezüella'ya uygulamaları da bunun açık bir kanıtı.
Ama eski günler geride kaldı. Artık "süper gücün" bu tarz hamleleri halkları, seçmeni ABD'ye karşı kenetlemekten başka bir sonuç doğurmuyor.
ABD, kısa süre sonra kalkacağını söyleyebileceğimiz yasağın ardından kaybedeceklerini, umduğu kazançla kıyaslayıp frene basmalı.

***


Çimentoları Amerikancılık

Haklı da olsak yine ülkece hepimizi etkileyecek bir dış hamleyle karşı karşıyayız.
Ve yine iğneyi başkasına, çuvaldızı hep Türkiye'ye saplayan "entel magandalar" devrede.
"Kızdırdılar yine Amerika'yı, o da kesti vizeleri işte" diye söylenip duruyorlar...
"Peki, Türkiye ne yapmamalıydı" sorusuna tek bir yanıt vermeden 32 kısım tekmili birden aynı sakızı çiğniyorlar.
Liberal geçinen etkisiz elemanlar...
Deniz Gezmiş parkasını gayri resmi parti sembolü yapan solcu siyasiler... Profil fotosunda Atatürk ya da Che olan karakterler ya da İslamcı geçinen "belediye tosunları"...
ABD söz konusu olunca hiçbir "fark" kalmıyor aralarında, görmüyor musunuz hemen de nasıl toplaşıveriyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA