Kurban Bayramı bitti.
Türkiye normal zamanlara göre biraz daha fazla et yedi.
Afiyet olsun.
Vegan okurlarımız yazıyı burada kesmişlerdir diye tahmin ediyorum. Zira bir kısmı her bayram olduğu gibi bu sefer de yılmadan mücadele ettiler.
"Dostlarınızı yemeyin" sloganları eşliğinde aklımızı çelmeye çalıştılar.
Kaç kişi bu ajitasyondan etkilenip ete veda etmiştir bilmiyorum. Ama kendilerine çok da dert etmesinler zira "tehlike" büyük değil!
Şöyle ki; Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından "The State of Food and Agriculture" adlı çalışmanın verilerinin kullanıldığı çalışmaya göre Türkiye'deki kişi başına düşen et tüketimi çok düşük.
Sadece 25 kg!
Örneğin komşumuz Yunanistan'da bu rakam 75 kilograma kadar çıkıyor. Bulgaristan'da 53 kg, Azerbaycan'da 32 kg, Rusya 'da 62.9 kg, İran'da ise 36 kg kişi başına et tüketimi var.
Tahran'ın baş düşmanı İsrail'de ise kişi başına yılda 96 kg et yeniyor.
Avrupa ülkelerinde ve ABD'de oranlar gayet iyi. Kişi başına İsviçre'de 74.7 kg, İngiltere'de 84.2 kg, Fransa'da 86 kg, Almanya'da 88 kg et tüketiliyor.
Rekorsa, karbon ürettiği kadar et de tükettiğini kanıtlayan ABD'de. Tam 102 kg!
Bugünlerde Trump'ın birinci rakibi konumundaki komünist Kuzey Kore'de kişi başı tüketim 13.4 kg.
Pyongyang'ın iki adım ötesindeki kapitalist Güney Kore'de ise kişi başı et tüketimi 54 kilograma kadar çıkıyor.

*** Ülkelerin gelişmişliği ve halkın refahıyla uyumlu bir tablo çizen et tüketiminin en önemli belirleyicisi elbette fiyatlar. Türkiye'de et pahalı.
Ancak sosyokültürel etkenler de var. Örneğin ineklere çok iyi davranılan Hindistan'da yıllık kişi başına et tüketimi sadece 4 kg. Yanı başındaki Müslüman Pakistan'da ise kişi başına 14 kg et düşüyor.
Ekonomik ambargolardan henüz başını kaldırmaya çalışan ada ülkesi Küba ise et tüketiminde 49.4 kilogramı yakalamış durumda.
Tabii araştırmada kimin ne eti yediği konusunda da bir ayrıntı yok. Örneğin bize göre "et skalası" daha geniş olan Çin'de kişi başına 58 kg "bir şey eti" yeniliyor. *** Evet, kişi başına et tüketimini artırmamız gerektiği ortada. Çünkü özellikle kırmızı et gelecek nesillerin akıl ve beden sağlığı açısından hayati.
Bakalım etin başkenti Urfa'dan kabineye giren yeni Tarım Bakanımız Ahmet Eşref Fakıbaba pek de parlak olmayan bu karnemizi iyileştirebilecek mi?
Bu arada vegan dostlarımız "sen etçisin, tarafsın" demesinler.
Bu yazı, gıda zehirlemesinden ötürü geçici süre etten midesi bulanan bir gazeteci tarafından zar zor yazılmıştır.
Ama iyileşeyim yine kaldığım yerden et yemeğe devam edeceğim, bu da böyle biline.