Genel başkanının "kendiliğinden gelişti" dediği yürüyüşünün onuncu gününde kitap çıkartarak "arkadaş ne ara yazdınız ne ara bastınız" dedirten CHP'li Barış Yarkadaş dün de Twitter'da döktürüyordu.
Kılıçdaroğlu'nun molada ayran içerken çektirdiği bir fotoğrafı paylaşan yaratıcı vekil, altına da şu notu düşmüştü:
"Kılıçdaroğlu Atatürk'ün ayran içtiği köyde ayranını içti!"
Evet... Bu komedinin üzerine bir şey söylemeye gerek yok.
Zaten tanıdığım pek çok CHP'li seçmen de acı acı gülümsüyor... Emperyalizme karşı savaşan Atatürk'ün adının emperyalistlerin canı gönülden desteklediği bir eyleme alet edilmesine.
Ne var ki Fetullahçıların açık destek verdiği, hatta Kılıçdaroğlu'nun yanında yürüdükleri bu eylemde araçsallaştırılan sadece Atatürk değil.
Geçen de HDP'li Ahmet Türk sürüldü piyasaya. Hedef belli, Kürt sokağında da eyleme destek bulmak, daha fazla adam toplamak.
Türk de Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşüne Kandıra'dan katılacakmış!
İyi de Ahmet Bey geçtiğimiz günlerde sağlık gerekçesiyle tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edilmedi mi?
Hatta bizler de adam hasta, iyi oldu demedik mi?
Peki bu haliyle kimi yaşlı partililerin sıcak nedeniyle hayatını kaybettiği yürüyüşe nasıl katılacak?
Bildiğim kadarıyla kalbinde de pil var Ahmet Bey'in, olacak iş mi şimdi?
Kaldı ki, Mustafa Karasu PKK adına resmi açıklamayı yaptı. "Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşünü destekliyoruz" dedi.
Hatta HDP'li vekiller de Kemal Bey'e Demirtaş'ın cezaevinde kaldığı Edirne'ye kadar yürümesini tavsiye ediyorlar.
Aralarından su sızmıyor yani.
Partide örgütte adam kalmadı da iş Ahmet Bey'e mi düştü?
Bu kadar insafsız olmayın, bırakın evinde dinlensin adamcağız.
***
Arkadaş hiç mi sekmez!
Kemal Bey Gezi eylemlerine omuz verir... Ardından ABD'li neoconlar, DHKP-C, şu, bu ne kadar Türkiye düşmanı varsa...
Kemal Bey 17-25 Aralık'ı destekler...
Arkasından FETÖ, CIA çıkar.
Kemal Bey 250 vatandaşın gözlerimizin önünde katledildiği 15 Temmuz'a "yalancıktan, kontrollü darbe" der... Darbeyi yapan FETÖ'cüler de aynı şeyi söyler.
Kemal Bey "adalet" diye yola çıkar... Arkasına "destekliyoruz" diyen PKK yönetici Murat Karayılan, oğlu Boğaz Köprüsü'nde vatandaş kurşunlamayı "tatbikat sandıydık" diyen darbecinin anası takılır...
Siz cevap verin şimdi:
Bir olur iki olur da...
İnsan her sözünde, kalkıştığı eyleminde, desteklediği pozisyonda, düştüğü yolda kendisine destek verenler hep Türkiye'nin rakipleri, PKK, FETÖ, DHKP-C oluyorsa durup bir düşünmesi gerekmez mi?
Destekçileri, Kemal Bey'in yürüyüşünde her gün vereceğini söylediği o iki dakikalık "düşünme molalarında" bu sorumu kendisine iletirlerse mutlu olurum.
Bu arada Kemal Bey'in yürürken, "düşünüyorum" dediği iki dakika dışında ne yaptığını da merak etmiyor değiliz hani.