Tarih 5 Haziran 1964. ABD Başkanı Johnson, Kıbrıs'a çıkarma yapmaya hazırlanan Türkiye'yi engellemek için İnönü'ye bir mektup yazıyor ve uyarıyor:
"Verdiğimiz NATO silahlarını kullanamazsınız!"
İnönü o gün Johnson'a verdiği söylenen bir yanıtla tarihe geçiyor:
"Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alır!"
Ama ne yazık harekât 10 yıl ertelendiği gibi, İnönü'nün tarihe geçen bu temennisi de bir türlü hayata geçirilemiyor.
Daha da fenası ABD başta olmak üzere küresel muktedirler, Türkiye gibi ülkeler için yeni bir dünya kuruyorlar ve yerlerini alıyorlar.
Sonrasını biliyorsunuz.
Ambargolar, iç savaş denemeleri, suikastlar, 70 cente muhtaç birkaç aylık koalisyonlar, ekonomik buhranlar, terör, muhtıralar, NATO darbeleri...
Ülkeyi yönetmek için değil adeta yönetilemez kılmak için dizayn edip dayattıkları çarpık parlamenter sistemse en büyük yardımcıları...
Ne zaman emperyalizme kafa tutulacak olsa, sömürü çarkına çomak sokulacak bir proje yapılsa, bağımsızlık için bir adım atılmaya kalkılsa... Kurdukları sistemin aracı vesayet kurumlarıyla ve siyaset tıkaçlarıyla içeriden yükleniyorlar Türkiye'nin üzerine...
Ama İnönü'nün hiç olmazsa yüreğimizi soğutan sözlerinin üzerinden 53 yıl geçtikten sonra bir umut doğdu!
16 Nisan'da, ülkeyi yönetilemez kılan ve geri kalmışlık cenderesine mahkûm eden parlamenter sistemi geride bıraktık.
Artık hükümet etmek için halktan yetki almış siyasilerimizin elini tutamayacaklar.
Bürokratik engeller, siyasi takozlar, parti içi ve muhalefet sabotajları çare olmayacak.
Şimdiden hava dönmeye başladı.
Dolar düşüyor, borsa yükseliyor...
Türkiye mahkûm olduğu kotalı pazarlara alternatif olan dev piyasalara açılıyor. Erdoğan bugüne değin monşer bürokrasisiyle, ajitasyonlarla uzak durulan ve dünyanın yarısını oluşturan Çin ve Hindistan deryalarına gitmeye hazırlanıyor...
Akdeniz'de ve Karadeniz'de 1 metreküp suyu olanın petrol aradığı ancak üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin sadece baktığı çaresizlik bitiyor. Petrol arama gemilerimiz bir bir denizlerimize iniyor. Enerji çeşitliliğimiz zenginleşiyor.
Yerli silah sanayimizin savunmamızdaki payı artıyor. Avrupa, ABD ve İsrail dışındaki kutuptan da teknoloji almaya hazırlanıyoruz...
Eziklikten, öğrenilmiş çaresizlikten kurtuluyoruz, başkaldırıyoruz!
Omuz verin!
***
Benim Avrupa'm***
"Ateyizler" bunu da açıklasın!