Parti henüz adım atmadı ama CHP'li Binnaz Toprak Twitter'da "hayır" kampanyasına son sürat devam ediyor.
Dün de UEFA finalinde futbolcularına taktik veren Fatih Terim gibi "taktik maktik yok" diyerek "bam bam" vurdu Evet cephesine:
Başkanlık sisteminde maaşınız artacak mı?
Ailenizin hangi sorununu çözecek?
Tatile gidecek paranız olacak mı?
Çocuklarınız daha iyi okullarda okuyacak mı?
Borçlarınızı ödeyebilecek misiniz?
Evinize her gün et alabilecek misiniz?
Kira ödemekten kurtulabilecek misiniz?
Madem "Mehmet Amca'nın, Ayşe Teyze'nin anlayabileceği" geyiğiyle indirgemeyi abarttınız...
Retorik mantığıyla ilişkinizi maslahatgüzar seviyesine indirdiniz...
İzninizle, bir genç seçmen olarak listenize bir iki ek yapıp halkımıza ben de sormak istiyorum Binnaz Hocam.
Hem siz de soluklanın:
Başkanlık sisteminde kızlar mı teklif edecek?
Kaybolmayan sakız üretilecek mi?
Her şeyin teorisi resmen açıklanacak mı?
Asıl önemlisi, Yılmaz Erdoğan'ın halkımızın başına bela ettiği o büyük sorunsal çözülecek mi? Cem Yılmaz'ın dediği gibi "Zeki Müren de bizi görecek mi?" Tamam kızmayın hocam.
Siz sevdiğimiz, saydığımız bir akademiksiniz. Diyaloga açıksınız.
Eskiden de çok şey öğrendik sizlerden, hakkınızı yemeyelim ama bu nasıl mantık?
Bir siyaset bilimi profesörü mü konuşuyor? Yoksa oyu artan rakip belediye başkanını kötülemeye çalışan hem tembel hem acar taşra siyasetçisi mi?
Biz artık hangi Toprak'ı muhatap almalıyız?
Naçizane tavsiyem, seçmeninizi ve sizi sevenleri, bizleri daha ciddiye almanız.
Soru sorduğunuz herhangi bir muhatabınızın "evet" demesiyle yıkılabilecek tezleriniz üzerinde biraz daha ciddiyetle durmanız...
Hatırlatmak istemiyorum ama akademinin kapısından giren talebelere söylendiği gibi "aksi kanıtlanamayacak önermelerde" bulunmamanız.
Haksız mıyım Hocam, siz espriden anlarsınız.
Bu ders kaynatılmaz mı?
***
Mumla aratanlar
Takılıyoruz falan ama Binnaz Toprak'ın güler yüzü yeter. Her şey çözülür.
Bir de referandum gündemini nefret üzerinden kuranlar ve herkesi gerenler var.
Evet, onlardan biri CHP'nin gülerken henüz görülmemiş sözcüsü Selin Sayek Böke.
Geçen gün yine her zamanki gibi çatık kaşlarını, parlamayan gözlerini de yanına almış, referandumda "evet" diyeceğini açıklayan ünlüleri dövüyordu.
Türkiye'yi dünyada temsil eden, vergi veren, başarılı sporcularımıza Arda Turan'a, Rıdvan Dilmen'e... "Kazandığı milyonlar ancak sarayın vesayetine bağlı olanlar" diye hitap ediyordu.
Olacak şey mi?
Dünyanın her yerinde mikrofonlar kapalıyken bile söylenmeyecek şeyleri, ülkenin sosyal demokratız diyen partisinin sözcüsü göğsünü gere gere kameralar karşısında söylüyor.
Üstelik de "hayır diyenlere baskı var" konulu bir konuşma yaparken...
Onlar seçmen yahu, ikna etmeniz gereken insanlar, ülkenin değerleri. Kimi ünlüler "hayır" kampanyası yapıyor, onlar da "evet." Ne var bunda?
Yapamazlar mı?
Bu ülkede tek meşru görüş, açıkça söylenebilecek siyasi tavır sizin işaret ettiğiniz mi?
Ha bu arada haybeden vergi memurluğuna soyunup "geliri Saray'a bağlı" dediğiniz Arda "falan" var ya... Milyon eurolar alıyor bu çocuklar Avrupa takımlarından.
Vergisini tıkır tıkır ödüyor...
Asıl bir siyasetçi olarak sizin geliriniz nerden onu bir açıklasanız da öğrensek.
Komiklikleriniz güldürmüyor, hiç olmazsa bir de germeyin bu halkı, bu ülkeyi.