15 Temmuz'da bir bölümü FETÖ'cü teröristler tarafından bombalanan Gazi Meclis, dün de bazı CHP milletvekillerinin saldırısına uğradı.
Evet, aynen öyle!
Görüntüler, ortaya çıkan resim tek kelimeyle felaket.
Yeni anayasa görüşmelerinin Genel Kurul'da devam ettiği sırada kendilerini sözle ifade edemeyen bir tür, Türk halkının temsilcisi milletvekillerine saldırdılar.
Kimi vekiller yaralandı.
İçlerinde burnu kırılanlar bile var. Ve hatta yazarken bile utanıyorum ısırılanlar...
Gözleri öylesine dönmüştü ki dokunulmazlığın sembolü meclis kürsüsünü bile yerinden söktüler.
Bu neyin kini, telaşı?
Kürsünün önünde etten duvar örerek hangi sözleri duymamızı istiyorlar?
Oy kullanma kabinlerinin önünü kapatarak neyi engellemeye çalışıyorlar?
Halk her şeyi görüyor, açık açık...
Eşkıyalıkla, zorbalıkla, yine eşkıyaların ve zorbalıkla bu ülkeye dayattığı 12 Eylül anayasasının bekçiliğini yapıyorlar.
Çünkü halkın egemenliğinin siyasete yansıması önündeki engeller kaldırılırsa, vesayet hamiliğindeki al gülüm ver gülüm günlerin biteceğini biliyorlar.
Siyasetin kalitesinin artacağının, üzerinden demagoji yapacakları sorunların ortadan kalkacağının ve bekçiliklerine lüzum kalmayacağının farkındalar.
Özetle normalleşmiş bir demokraside, cumhuriyette yarışamayacaklarını, var olamayacaklarını görüyorlar.
Haksız da değiller.
***
Sorumlu Kılıçdaroğlu'dur
Meclis'te yaşanan üzücü olayların ve yaşanacakların tek sorumlusu CHP'nin mevcut Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'dur.
Geçtiğimiz hafta sonu yaptığı konuşmada Meclisimizi, siyaseti, demokrasiyi ve halkı tehdit etti.
"Pazartesi gününü bekleyin" diyerek, Meclis'te yeni anayasaya evet oyu verecek vekilleri "hain" ilan ederek bu yolun taşlarını döşedi.
Dün siyaseti hendekler arkasında yapmaya çalışanlar, "Seni başkan yaptırmayacağız" sloganına kan bulaştıranlar hesap verdiğine göre, bugünkü kan akıtma tehditlerinin de hukuki bir bedeli olacak mutlaka.
Kimsenin şüphesi olmasın.
***
Gizli oylama nedir ne değildir?
Anayasa Meclis'teki anayasa değişikliklerinin gizli oylama usulüyle yapılacağına hükmediyor.
Kimileri Meclis'teki yasama sürecine ne demokrasi ne de hukuk açısından bir kulp takamadıkları için bu konuyu manipüle etme peşinde.
Bazı AK Parti vekillerinin oylarını açık etmelerinin gizli oylamaya aykırı olduğunu söylüyorlar.
Oysa ahkâm kesmeden önce azıcık okusalar, araştırsalar cehaletlerinden utanacaklar.
Şöyle ki; gizli oylama ilkesi oyunu açıklamama hakkını tanımlar. Oyunu açıklamak isteyenin özgürlüğünü engelleyemez.
Anlamışlar mıdır sizce?
***
Bir soru
CHP milletvekilleri Cumhurbaşkanlığı sistemine ısırarak, yumruklarıyla karşı çıkıyorlar.
"Bu son kavga, faşizm geliyor" diyorlar.
Kendilerine net bir sorum var.
Eğer anayasa değişikliği kanunlara uygun olarak Meclis'ten geçer ve halkın önüne gelir de seçmen "evet" derse ne yapacaklar?
Türk halkının kabul ettiği ancak kendilerinin tanımadığı bu yeni hükümet sisteminde siyaset yapmaya devam edecekler mi?
Yoksa yerlerini tabanın temsilcisi olmayı gerçekten hak edenlere mi bırakacaklar?
Siz ne dersiniz, ısıranlar ne yapacaklar?