Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Beyaz ne yaptığını biliyor mu ki?

Cuma gecesi Beyaz Show'a telefonla bağlanan ve öğretmen olduğunu söyleyen bir izleyici bölgede yaşanan operasyonları eleştirdi. Programın sunucusu Beyazıt Öztürk'ün mesajının ardından kadın için stüdyodan alkış istemesi üzerine tartışma başladı.
Kimi seyirciler Beyaz'ı "PKK propagandası yapmakla" suçlarken kimileri ise sahiplendi.
Beyazıt Öztürk'ün telefonla arayan kadının öğretmen olduğunu söylemesinden etkilendiği açık. Sözlerini de tam anladığını düşünmüyorum. Şahsi kanaatim shovmenin, seyircinin hükümete yönelik tavrının ekmeğini yiyeyim derken işi eline yüzüne bulaştırdığı yönünde.
Zira Beyaz'ın 90'lı yıllardaki yayınlarını hepimiz çok iyi hatırlıyoruz. Devletin bölgede köyleri boşalttığı, 17 bin faili meçhulün yaşandığı yani PKK'nın yanında Kürtlerin de hedef tahtasına oturtulduğu o yıllarda kendisi şovenizmin ekmeğini programında afiyetle yerdi.
Bayraklı açılışlar, onuncu yıl marşları, operasyonlarda öldürülen PKK'lılar için programda alkış tutturmalar vs.

TELEFON BAĞLANTISI KURGU MUYDU?

Evet, aslında işin aslını hepimiz biliyoruz. Beyaz da toplumun üst ve orta sınıf gelir grubuna dahil kimi insanlardaki AK Parti nefretine ortak oldu. Bu nedenle de muhalif bloğun iktidarın elinden çıkan her işe kulp takma refleksine saplanıp kaldı. Muhalifliği, Türkiye'nin işgali savunmaya kadar vardıran ulusalcılar gibi o da büyük bir çam deviriverdi.

Yoksa eminim arkadaş sohbetlerinde falan Kürt sorununun çözümüne dair Osman Pamukoğlu'nu aratmayan alternatifleri ballandıra ballandıra anlatıyordur.
Dün sosyal medyada bu konu tartışılırken pek çok Kürt kullanıcının Beyaz'a eleştiriler yüzünden onu "büyük bir demokrat" olarak tarif edip desteklediğini gördüm.
İşte mevzuun asıl acı tarafı da aslında bu. Kürtler yine yanlış tarafa sürükleniyor yine kendilerine yanlış dostlar seçiyorlar.
Oysa yine yanılmamak için azıcık akıl yürütme yeterli. Örneğin bugün yanlarında saf tutup İstanbul'dan kendilerine "savaşın" nasihatleri verenlerin motivasyonlarını anlamaya çalışabilirler.
Dün Kürtler sokak ortasında öldürülüp köyleri yakılırken devlet haklıydı diyebilenleri bugün PKK aynı işi yaparken devleti suçlamalarının nedenini sorgulayabilirler.

Tablo gün gibi ortada. Nerden baksan tutarsızlık nerden baksan...
Dolayısıyla bugünlerde demokratlara düşen tepki verirken biraz ölçülü olmak. Çünkü kimileri ne yaptıklarının bile farkında değiller. Tane tane, bir çocukla konuşur gibi hatta daha çok bir hastayı sakinleştirir gibi anlatmak zorundayız.
Yoksa yine kaç yıllık demokratik kazanımlarımız heba olup gidecek. İnsanlar derinleşen şiddet sarmalıyla birlikte ötekileştirilecek ve daha sonra da pişman olacakları noktalara savrulacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA