Eski rejimin artıkları hakikati yazmamdan delirse de ben üstüne basa basa vurguluyorum ve vurgulayacağım...

*** Bu milletin çoğunluğu Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde önce askeri vesayet rejimini sonra da TSK'nın yerine geçmek isteyen Gülenist vesayet rejimini devirmiş ve tarumar etmiştir. Fetullahçı puşt çetesini bitiren, göçerten ulusalcılar değil bizleriz... *** Bu millet yani Cumhur, 29 Ekim'de ilan edilen Cumhuriyet rejimini son 10 yılda gerçek Cumhuriyet yapmıştır ve iktidarı monarşi benzeri sabit oligarşiden devralmıştır... *** Peki tarihe karışan o oligarşik vesayet rejimi neydi? Dindarlara, Kürtlere, Alevilere ve gayrimüslimlere "ikinci sınıf yurttaş" gözüyle bakan ve yeri geldiğinde de bu kesimlere zulmeden o totaliter rejimi tarihe biz gömdük... *** Eski rejim döneminde Türk devletinin "ideal vatandaş" tanımı madde madde sıralarsak şuydu:
1. Laik bir yaşam tarzına sahip olunacak.
2. Sünni olunacak.
3. Türk olunacak. *** ABD'deki WASP (White Anglo- Saxon Protestan) kimliğine benzer bir LAST (Laik- Sünni-Türk) kimliğiydi bu... *** Askeri vesayet ideolojisine göre Türk vatanı bu ideal kimliğe sahip vatandaşlardan oluşmalıydı... *** Eski rejimin devleti ve özellikle de ordusu bu kimliğe sahip olmayanları LAST kimlik formuna dönüştürmek için asimilasyon politikaları uygulayan bir yapıdaydı... *** Yani bu askeri projeye göre Sünni dindarlar laikleştirilecek, Aleviler Sünnileştirilecek, Müslüman olmayanlar Müslümanlaştırılacak ve Türk olmayanlar da Türkleştirilecekti... *** Bu kesimler kendi istekleriyle asimile olursa askeri vesayet rejimi çok memnun oluyordu... *** Fakat "Kimliğimi değiştirmem" diyenler askeri vesayet rejimince dövüle dövüle yola getiriliyordu... *** Haliyle insanların kimliklerini zorla dönüştürme iddiasında olan bu rejim totaliter bir rejimdi... *** Gerçek bir siyasal devrimle -ki bunun adı Erdoğanist devrimdir- son 10 yılda bu rejimin yıkılması Türkiye'nin yararına olmuştur. Kim ne kadar biz devrimcilere küfrederse küfretsin hakikat budur...