Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

Bayramda Beşir Ayvazoğlu okumak

Bu güzel bayram günlerinde siyasetin gündelik hırgüründen uzaklaştım ve değerli edebiyatçı Beşir Ayvazoğlu'nun Alfa-Everest kitabevi grubunun Kapı Yayınları'ndan çıkan "Saatler, Ruhlar ve Kediler" adlı kitabını okudum. Daha önce de Ayvazoğlu üzerine yazmıştım ama bu eseri okuyunca yine gördüm ki Ayvazoğlu gerçek anlamıyla komple bir kültür adamı...

***
Okuması hem dehşet eğlenceli hem de dehşet bilgilendirici bir kitap bu. Kitapta adı geçen edebiyatçılarımızın hayatlarını ayrıntılı bildiğini iddia edenleri bile şaşırtacak çok olay var kitabın içinde. Okumaya başladığınızda zaman su gibi akıp gidiyor. Satırlar yağ gibi kayıyor.
Ayvazoğlu'nun çok geniş ve derin edebiyat birikimi bu kitapta bir imbikten süzülerek kültürümüzün en kuytuda kalmış çok keyifli noktalarını açığa çıkarıyor...
***
Kitabın başlığı "Saatler, Ruhlar ve Kediler" fakat bu eşsiz eserde edebiyatımızdaki düelloculardan ütopyacılara, Bektaşilerden intihalcilere her türlü ilginç hikâye var...
***
Hariciyecilik yapan şairlerimizin ve yazarlarımızın hiçbir yerde okumadığınız komik maceraları, Türk edebiyatının medyumları ve ruhçuları, edebiyatçıların birbirlerine verdiği ziyafetler hatta aralarındaki lüfer tartışmaları, fiziksel olarak çirkin edebiyatçılar meselesi ve elbette edebiyatımızın kedileri ve kedicileri...
***
Bilenler bilir, edebiyat ve kültür camiasının tüm farklı çevrelerinin saygı duyduğu nadir isimlerden biridir Ayvazoğlu. Fakat tüm bunların ötesinde Beşir Ayvazoğlu Türkiye'nin tartışmasız bir numaralı portre ve biyografi yazarıdır. O alandaki eserlerinin başarısı ortadadır. Biyografi sahasında Beşir Ayvazoğlu'ndan daha yetenekli bir yazar yok Türk edebiyatında.
Bu eserde de Namık Kemal, Mehmet Akif ve Ahmet Haşim ile ilgili üç kısımda o biyograf Ayvazoğlu inceliği var. Daha fazla teferruat vermeyeyim. Muhakkak "Saatler, Ruhlar ve Kediler" adlı kitabı alın ve okuyun...
***
Biliyorsunuz ülkemizde bir yere gelmiş insanları dünyaca ünlü isimlere benzetmek gibi bir alışkanlık vardır. Ben bu alışkanlığı pek anlamlı bulmam ama bu bağlamda bir teşbih yapılacaksa Beşir Ayvazoğlu Türkiye'nin Stefan Zweig'ıdır...
***
Hakikaten çok büyük bir yazar olan Zweig nasıl ki Avrupa'nın dünün dünyasını muhteşem biyografileriyle anlattıysa Ayvazoğlu da Osmanlı'dan Cumhuriyet'e miras kalan birikimin dünyasını anlatır okurlarına yazdığı kitaplarla.
Zweig klasik anlamıyla tam bir Avrupalı Ayvazoğlu ise tam bir Osmanlı'dır...
***
Hem Zweig'da hem de Ayvazoğlu'nda sadece bahsedilen kişinin biyografisi değil bütün o neslin yazgısı anlatılır aslında. Hem araştırmacı bir titizlik hem de edebi lezzet vardır bu iki ismin biyografilerinde. Şu ana kadar Ayvazoğlu hep edebiyat ve kültür adamlarımızın biyografilerini yazdı ama bana göre Zweig'in Fouche biyografisi gibi siyaset adamlarımızın biyografilerini de en objektif ve lezzetli yazacak adam Beşir Ayvazoğlu'dur...
***
Mesela Türk sağına ve Türkiye'nin 35 senesine damga vurmuş Süleyman Demirel'in detaylı portresini Ayvazoğlu'nun kaleminden okumayı çok isterdim. Gerçekten mükemmel ve kalıcı bir eser olacağına eminim. Demirel ile ilgili ciddiye alınabilecek bir biyografik eser yok şu an. Bu dediğimi bence Demirel ailesi ve hayatı boyu Demirel'e yakın olmuş Yavuz Donat gibi insanlar önemsemeli. Bu teklif projelendirilerek Ayvazoğlu'na götürülmeli. Üstat da kabul ederse çok güzel bir iş olur...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA