Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili itirazlar genelde entelektüel bir zeminde değil fanatizm zemininde yapılıyor. Bu meseleye dair nitelikli ve kaliteli bir akademik tartışma ortamı yok maalesef ülkemizde...
***
Nisan 2017'de oylayacağımız Cumhurbaşkanlığı sistemine dair okuduğum en sağlam yaklaşımlardan biri anayasa hukukçusu Yavuz Atar'a ait. Atar geçeceğimiz yeni sisteme rasyonelleştirilmiş başkanlık sistemi derken çok haklıdır...
***
Profesör Atar bu konudaki çağdaş akademik literatürü başarıyla temellük etmiş ve Amerikan hukuk çevrelerindeki ABD başkanlık sistemine dair eleştirileri çok iyi özetlemiş. Bizim yeni sistemimizdeki bazı unsurların bu eleştirilerden hareketle daha iyi yazıldığını ortaya koymuş...
***
Mevcut ABD başkanlık sisteminde yetkilerin federal paylaşımının giderek merkezi yönetim lehine değişmesi, Kongre'nin çalışmasıyla ilgili bazı güçlüklerin bulunması, başkanlığın kurumsal olarak giderek tecrit edilmesi, Başkan ve Kongre arasındaki ilişkilerin kurumsal olarak bazı tıkanmalara yol açması, mahkemeler ve bürokrasinin artan siyasal üstünlüğü, siyasal partilerin sürekli olarak zayıflaması, menfaat gruplarının politika ve faaliyetlerinin aşırı bir ölçüde yükselmiş olması gibi durumlar ciddi eleştiri konusudur Amerikan akademik camiasında...
***
ABD'de bazı dönemlerde, özellikle nüfuzlu başkanlar, egemenliğin federalizme göre paylaşılması, merkezi iktidar üzerindeki sınırlamalar ve yasama organına, yürütme organı karşısında öncelik tanınmasından yakınmıştır...
***
Genellikle başkanların nüfuzlu ve etkili olduğu dönemlerde daha güçlü bir başkanlık oluşturulması gündeme gelirken, başarısız ve etkisiz başkanlar döneminde bu düşüncelerin çekiciliğini yitirdiği görülmüştür...
***
Günümüzde ise, güçlü bir merkezi hükümetin tehlikeli olacağı inancının bazı çevrelerce savunulmasına karşın, güçlü başkanlık düşüncesi giderek taraftar toplamaktadır...
***
Güçlü başkanlık, etkili bir hükümet ile disiplinli ve sorumlu partilerin ortaya çıkmasında da zorunlu bir şart olarak görülmektedir. Bu görüşte olan James Sundquist gibi Amerikan hukuk adamlarına göre, sorumlu ulusal partiler, güçlü başkanlık ve merkezi otorite, yönetimde etkinlik ve sorumluluğun gelişmesini sağlayacaktır...
***
Bu bakımdan Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı sistemi de bu rasyonel hukuki ve siyasi perspektife uygundur. Sistem tıkandığında çözüm alternatifi çok olan bir hükümet modelini inşa etmek gerekmektedir. Türkiye toplumu ve devleti de bunu yapacaktır...