Bir ülkenin bir yazarının cenaze törenlerine katılanlar bile siyasal konjonktüre göre bambaşka bir hal alabiliyorsa o ülke delirme sınırına yaklaşmış demektir... Bir yazı adamının sevenleri 3-4 yıl içinde ne kadar değişebilir? 10 kişi eksik olur 10 kişi fazla olur ama o cenazeye gelenler yine aynı kesimler olacaktır. Normali budur. Öyle olması gerekir...
***
Çetin Altan'ın cenaze törenindeki insanlara bakınca bu tuhaflıkları düşünmeden edemedim. Eğer Çetin Altan 2009-11 döneminde vefat etseydi Teşvikiye Cami'sine gelenlerin en az yüzde 70'i orda olmayacaktı. Bu sefer de tam aksine bir başka kesim boş kalan yüzde 70'i kapatacaktı. Allah aşkına herkese soruyorum. Bu normal bir durum mu? Cenazeler bile bu hale geldi artık. Çetin Usta'yı gerçekten seven ve kitaplarını okumuş birçok kişi o cenazeye o ortamda karşılaşabileceği siyasal gariplikler yüzünden gidemedi. Öte yandan ömründe bir tane bile Çetin Altan yazısı okumamış kimi tipler sırf siyasal kamplaşma nedeniyle oradalar...
***
2008-09 dönemini hatırlıyorum. Ahmet Altan'ın Taraf'ında yeni yetme 27 yaşında bir yazarım. Bir yandan da CNN Türk'te Reha Muhtar'ın programına danışmanlık yapıyorum. Haftaiçi her gün program yapılıyor. Her gün CNN Türk binasına gidiyorum. Türk siyasetinden üniversitlerden sanat ve medya camiasından her gün 4-5 konuk geliyor. Program çıkışı saatlerce şarap içilip sohbet ediliyor. Gelenlerin büyük çoğunluğu hele birkaç kadeh yuvarlayınca özel olarak Ahmet Altan'a ve genelde Altan ailesinin tamamına bindirmeye başlıyor. Çünkü Taraf klasik Babıali düzenini sarsan ve o düzenin gazetecilerini özellikle de solcuları ve Kemalistleri lime lime eden bir gazete. Çetin Altan ise Kemalizm ve kazma Türk solunun eleştirisini popüler kılmış öncü bir gazeteci. O sebeple nefret ediyorlar. Ben de ısrarla bu tiplere karşı çıkıyorum hatta sözlü kavgalar ediliyor, beni Reha durduruyor. Allahı var Reha da her seferinde Çetin Altan'ı övüyor. Çetin Usta'nın hayatındaki yerinden bahsediyor ve hep bu mesele açıldığı zaman dik duruyor. Oysa gelenlerin çoğu Çetin Altan'la ilgili neler neler anlatıyorlar burada yazmaya utanırım...
***
Sayın okurlarım işte o adamların ve kadınların tamamı Çetin Altan'ın cenazesindeydi. Utanmadan kameralar önünde Çetin Altan'ın fikirlerinin ne kadar değerli olduğundan ve kendilerini etkilediğinden bahsettiler. Oysa benim kulaklarım Çetin Altan ve oğullarına dair ettikleri hakaretleri duydu. Altan ailesinden resmen tiksiniyorlardı. Bir de baktım o yağmurlu cenaze gününde bütün bu tipler maskeli balo oynuyor. Eski Rasim Ozan olsam isim isim yazardım ve alayıyla büyük mücadeleyle girerdim ama artık değeceğini düşünmüyorum..
***
Elbette Çetin Usta'yı gerçekten sevenler de ordaydı. Ayrıca farklı fikirlere sahip olduğu halde Çetin Altan'ı hep sevmiş ve saygı duymuş isimler de vardı. Mesela İlhan Selçuk-Çetin Altan dostluğu zıt fikirlere rağmen gerçek bir dostluktur. Fakat bir insandan nefret ettiği ya da hiç okumadığı halde sırf siyasal kamplaşma sebebiyle orda olanlar ve yine aynı sebeple orada olmayanlar... Çetin Altan enseyi karartmayın derdi sürekli ama ben enseyi karartıyorum. Bu konuda kesinlikle karamsarım ki bu Babıali denen Türk basın aleminden hiçbir halt olmaz. Türk basınında sağcısıyla solcusuyla Babıali mirası tamamen silinmeden yepyeni bir medya teşekkül etmeden de doğru düzgün bir medyası olamaz bu ülkenin. Enseyi karartın sayın okurlarım...