Dünkü kongre notlarına AK Parti'nin bu kritik kongresinin olduğu tarihle başlayalım. Dün 12 Eylül askeri darbesinin 35. yıldönümü ve 12 Eylül referandumunun 5. yıldönümü idi. 35 sene önceki 12 Eylül tam anlamıyla eski Türkiye zihniyetini yansıtan bir tarihti. AK Parti'nin en büyük başarılarından biri olan askeri vesayeti bitirmesini sembolize ediyordu. 5 sene önceki 12 Eylül ise Kemalist vesayeti bitirirken yerine Gülenist vesayeti inşa eden bir hatayı da içeriyordu. AK Parti 12 Eylül 2010'da çok doğru bir şey yapmış ve askeri vesayeti mezara gömmüş ama onun kadar tehlikeli olan paralel devlet vesayetini geç fark etmişti. Zaten son 4 yılın tamamı esasen meşru devlet ile paralel devlet arasında mücadeleyle geçmişti. AK Parti içinde yaşanan savrulmaların ve kimya bozukluklarının temel sebebi de bu zor mücadeleydi. İşte bu kongre bir daha asla demokrasidışı bir gücün vesayetine yol açılmayacağının miladı olmalı...
***
Dünkü gibi kongreler ya da kurultaylar siyasi partilerin düğün günleridir. Düğün ortamı gibi 81 vilayetten gelen delegeler bir şenlik havasında olurlar.
Maalesef Bülent Arınç'ın bu düğün gününden bir gün önceki açıklamaları hiç hoş olmadı. Bülent Arınç bilerek ya da bilmeyerek bu düğün gününe gölge düşürdü. Düğün öncesi tuhaf açıklamalar yaparak ortamın moralini bozan akraba tipleri aklıma geldi bu açıklamaları izlerken.
Tam kongre öncesi bunun sırası mıydı? Bence Bülent Arınç AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na karşı da ayıp etti. Bugüne kadar Davutoğlu ne Arınç'a ne Abdullah Gül'e tek bir saygısızlık etmedi. Arınç'ın açıklamalarından alıntı yapıp konuyu uzatmak istemiyorum ama kongrenin hemen öncesinde Bülent Arınç gibi bir siyaset duayenine yakışmayacak içerikler vardı. Arınç aynı konuşmada Binali Yıldırım'ı eleştiriyor ama öte yandan
1 Kasım'a giderken Abdullah Gül'ün partinin başına geçmesi daha isabet olurdu yorumunu ima edecek sözler söylüyor.
Bu aşamada karşı tarafa koz verecek böyle imalara hiç gerek var mı? AK Parti'nin ağabeylerinden Arınç'ın daha olgun ve daha rasyonel açıklamalar yapması gerekmez mi?
Arınç'ın bu tavrı eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'e de yarar sağlayacak bir tavır değildir.
***
Mesela Taner Yıldız da Abdullah Gül'e yakın olarak bilinen bir isim ama ne kadar olgun konuşmalar yaptı dün. Herkesin yani hem AK Parti'nin hem de Türkiye'nin lehine olan tavır budur. Tüm partiyi kucaklayan ve moral verici konuşmalar yaptı Taner Bey. Hemen herkesin konuşmalarını dinledim.
Taner Yıldız müthiş olgundu ve her kelimesini seçerek konuşuyordu. Duygulara değil akla hitap eden ve kimseyi kırmayan rasyonel bir dil kullanıyordu. AK Parti içi iktidar kavgalarının şu an bu ülkeye faydası yok.
CHP için Mustafa Kemal Atatürk ne anlama geliyorsa AK Parti için de Recep Tayyip Erdoğan aynı anlamı taşır. Bu objektif bir gerçektir ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu da sürekli bunu vurgulamaktadır. Şu an AK Parti'nin ve yeni Türkiye'nin yararına olan şey parti içi tartışmaların buzdolabına kaldırılması ile AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na tam destek olunmasıdır. AK Parti'nin yeni yönetimi hayırlı olsun...