Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

Popper Berlin ve Türk aydını

Türkiye'nin entelektüel analiz yeteneği anlamında geride kalan çok az kalesinden biri olan Ali Bayramoğlu, 3 Ocak'ta hiç yazmaması gereken bir yazı yayınladı. Akıl ve ruh sağlığını tamamen kaybetmiş meczup sözlere cevap vermek Bayramoğlu gibi kıymetli bir entelektüeli aşağı çekmekten başka işe yaramıyor.
Bayramoğlu o yazıda 20. asrın büyük liberal filozofu İsaiah Berlin'e yine 20. asrın büyük tarihçisi Tony Judt üzerinden referans veriyor ve Judt'un şu sözlerini çok doğru zamanda alıntılıyor:
"Günlük siyasi analiz ve tartışmayla ilgili Berlinci ders, bütün siyasi tercihlerin somut ve kaçınılmaz bedelleri zorunlu kıldığını hatırlatmasıdır.
Doğru karar dahil, her karar, belli seçeneklerden vazgeçmeyi zorunlu kılar. Siyasetin gerçek dünyasında tüm kararlar kazanımları ve kayıpları aynı anda zorunlu kılar. Tek bir iyi olmadığına göre, iyinin bütün biçimlerini yakalayan tek bir analiz biçimi de olamaz. Doğrunun ve ahlaki olanın her yönüne hâkim olan tek bir siyasi mantık da yoktur."

***
Beni sadece popüler TV adamı kimliğimle tanıyanlar bilmez ama özellikle eski yazılarımı okuyanlar bilir. Isaiah Berlin, beni çok etkilemiş bir siyaset filozofudur. Yirminci asrın en parlak filozoflarından biri olduğu karşıtları tarafından bile teslim edilmiş bu fikir adamını maalesef Türkiye'nin aydınları tanımıyor. Geçen hafta Taha Akyol, Karl Popper'ın günümüz açısından da önemini ifade eden yazılar yazdı. Fakat bugünün dünya ve Türkiye konjonktüründe Popper'dan çok daha fazla önemsenmesi gereken adam bana göre Berlin'dir.
Popper 19. yüzyılın temel klasik liberal ilkelerini 20. yüzyılın totaliter rejimlerine karşı savundu ama 21. asrın karmaşık dünyasını öngöremedi.
Berlin ise yaşamadığı bu dönemi bile öngörebilen bir adamdı. Yaşadığımız postmodern karmaşa dünyası daha 1990'ların başında Popper'in naif liberalizminin kimyasını bozdu. O sebeple yaşlılığında televizyonların yasaklanmasına kadar gidecek aşırı elitist önerilerde bulundu. Akyol'un referans yaptığı Lesson of this century adlı söyleşi kitabının son bölümünde bunlar da vardır...
***

Berlin'in günümüz Batı-İslam ilişkileri noktasında da aydınlatıcı olacak fikirlerini özetlemeden önce genel bir portre çizelim: Liberaldemokrat bir siyaset filozofu olmasının yanında bütün bir entelektüel tarihe vakıf komple bir beyin Berlin. Michael Oakeshott'ın tabiriyle "Fikirlerin Paganini'si." Tam bir entelektüel virtüöz. Ortaya koyduğu kavramlar çok tartışılmış, özellikle belli makaleleri klasikleşmiş, defalarca okunup yorumlanmış bir adam...1909'da doğup 1997'de vefat eden Berlin'in yüzüncü doğum yılı vesilesiyle 2009'da dünyanın birçok yöresinde onlarca üniversite ve entelektüel kuruluş Berlin'i anan etkinlikler yapmıştı.
Tabii bunlardan biri bile Türkiye'de yapılmadı.
2009'da ben de yurtdışındaki bu etkinliklerde konuşulanlardan köşemde epey bahsetmiştim.
Türk yayınevlerine çağrı yapmıştım, "Berlin'in eserleri ve Berlin'e dair eserler yayınlanmalı" demiştim. O çağrılardan sonra bir tane "Isaiah Berlin'le söyleşi" kitabı yayınlandı, o kitap da Türkiye'nin liberal entelektüelleri arasında bile yeterince yankı bulmadı.
Şu an Türkçede Berlin'in üç kitabı var.
Fakat bu üçünün de şu an baskısı bulunmuyor.
YKY ve Bilgi Üniversitesi yayınlarının yeni baskı yapmalarını buradan rica ediyorum
. Bu tercüme eserlerden birincisi YKY tarafından basılan Romantikliğin Kökleri...
Öbürü ise Murat Borovalı'nın Berlin'in seçme makalelerini derlediği Bilgi Üniversitesi Yayınları'ndan basılan Kirpi ile Tilki...Bir de demin bahsettiğim yine YKY'den çıkan Isaiah Berlin'le Konuşmalar adlı kitap. Berlin'in liberal-demokrat dünya görüşünü özetleyen çok yetkin bir makale de Mehmet Turhan&Nur Uluşahin tarafından Liberal Düşünce dergisinde (Kış-Bahar 2007 sayısında) yayınlandı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA