Biz şu an Latin harfleriyle Türkçe yazıyoruz. Dedelerimiz de Arap harfleriyle Türkçe yazıyorlardı. Osmanlıca diye bir şey yoktur aslında bu dilin adı Türkçe'dir. Harf farkı vardır sadece. Elbette imparatorluk dili Türkçesi çok daha zengindi. Türk dili denen okyanusun ortasına atom bombası atıp Türkçeyi sınırları belli bir göl haline getiren Kemalist zihniyettir.
***
En eğitimli Türkler bile anneannesinin dedesine yazdığı aşk mektubunu okuyamayan insanlardır bugün. 1928 öncesi her metin bugünün Türk'üne tamamen yabancıdır.
Kemalizm Türk milletini hedef alan bir kültürel soykırım yapmış- tır. Biz Türkler bu zihniyet yüzünden dedelerimizin mezar taşlarını okuyamayan bir toplum haline geldik.
***
Kendi dedelerinin mezar taşlarını ve mektuplarını okumak için özel gayret sarf etmek zorunda kalan, bunun için yeni bir dil öğrenmek zorunda bırakılan ikinci bir millet var mı yeryüzünde acaba...
Kemalist rejimin Türk diline ve edebiyatına yönelik soykırım operasyonu ünlü Türkolog Geoffrey Lewis'in tabiriyle "trajik bir başarı"yla neticelendi.
***
Fakat Türk kimliğinin düşmanı sözde Türk milliyetçisi bu zihniyet bununla da yetinmedi Türk radyolarından Türk müziğini de yasakladı. Dede Efendiler, Itriler, Hacı Arif Beyler aşağılandı, Türk müziğinin akademik olarak kendini geliştirmesinin önü tıkandı. Türk okullarında öğretilen müzik derslerinde Klasik Türk müziği öğretilmedi. Zamanında bir eğitim bakanı "Dede Efendi bestelerini de çocuklara öğretelim" deyince tüm "Devlet opera, bale ve orkestraları camiası" ayaklanmıştı. Dahası tüm lise müzik öğretmenleri camiası da ayaklanmıştı.
***
Türk okullarında Türk çocuklarına Türk musiki makamları öğretilecek diye ayaklanan "Türk milliyetçisi" öğretmenler ülkesi burası. Çok büyük bir kemancı olan Suna Kan'ın Klasik Türk müziğinden ve Türk bestecilerinden nasıl tiksinerek bahsettiğinin ben bizzat tanığıyım. Suna Kan da kendi toplumunun kültürüne ve sanatına düşman yetiştirilen bir neslin temsilcisiydi.
***
Kemalizm kendi halkını sömürgeleştirmişti. Kendi halkının elitlerini "müstemleke insanı" gibi zavallı ve acınası insanlar olarak formatlamıştı. Arif Dirlik'in
self-colonization/ selforientalization dediği süreci yaşayan dünyadaki tek ülke Türkiye'ydi. Bu devlet kendi halkını sömürgeleştirmiş, kendi halkını kendi kimliğine ve kültürüne düşman hale getirmişti. Kendi halkına oryantalist bir yabancı gibi dışarıdan ve hoyratça bakıyordu. Türk milliyetçiliği adına yola çıkan Kemalistler Türk milletini var eden ne kadar rafine kültürel özellik varsa hepsini "milliyetçilik" adına yok etmeye soyunmuştu. Türklük denen yüzyılların getirdiği kültürel bütünlük "Türkçüler" tarafından yok edildi. Şimdi yeniden kendimizi bulmaya çalışıyoruz.