Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

Bugünler için uyarmıştım

22 Temmuz 2007 demokrasi tarihimiz açısından çok önemli bir gündü. 7 sene sonra yine demokrasi adına önemli bir 22 Temmuz yaşandı. Yaşananları takip ederken Türkiye tarihinin gördüğü son darbe teşebbüsü olan 17 Aralık 2013'ten bir gün önce 16 Aralık'ta malum polis şeflerini uyaran şu satırlarımı hatırladım:
Emniyet- Yargı cuntasından arkadaşlar bu aralar öyle coştu ki artık kendilerini kamufle etme ihtiyacı duymadan Başbakan'a ve sivil hükümete saldırabiliyorlar. Sonuna kadar bu mücadelesinde meşru ve seçilmiş Başbakan Tayyip Erdoğan'dan yana olduğum için bana da saldırıyorlar. Talimatla attırdıkları manşetlerin ve yaptırdıkları kara propaganda haberlerinin hepsinin tespit edildiğini anladılar besbelli.
Artık açıktan oynuyorlar ve açıkça kara propaganda yaptırıyorlar.
Hepsi devlet memuru olan ve hâlâ görevde olan bu polis şefleri açıkça demokrasiye meydan okuyor artık. Bu duruma karşı da çok az kişi sesini çıkarabiliyor. Bir memurun seçilmiş hükümet ve Başbakan aleyhine faaliyet yürütmesinin suç olduğunu unuttu galiba bu polis şefleri ve yargı mensupları. Oysa kendileri aynı suçu işleyen generallerin yakasını bırakmamıştı.
Çok haklıydılar. Ve o zaman da ben en zor günlerinde sonuna kadar bu arkadaşların yanında oldum. Çünkü vesayetçi generallere karşı sivil siyasetin tarafındaydık hepimiz.
O günlerde hepsini çiğ çiğ yemek isteyenlere karşı dimdik duran bendim. Meşru ve demokratik yola dönerek sivil otoriteye itaat etsinler yine onların hakkını hukukunu en çok ben korurum. Benim kişilerle meselem yok. Ama bu vesayetçilik yolunda oldukları müddetçe karşılarında olacağım.
16 Aralık 2013'te yazdığım satırlar dünkü 22 Temmuz operasyonunda olabilecekleri öngörerek şöyle bitiyordu: Ey adı bende saklı polis şefleri... Devlet adamı değil devlet memurusunuz. Haddini bilmeyen generallere seslendiğim şekilde şimdi de aynen size sesleniyorum: Herkesi susturabilirsiniz ama ben susmam. Kafamı da kesseniz ben sivil siyasetin yanında olacağım. Dağıtın şu kurduğunuz Emniyet- Yargı cuntasını.
Hepinizin önünde uzun yıllar var. Cin şişeden çıktı. Türkiye vesayet günlerine dönmeyecek.
Bu satırların SABAH'ta yayınlandığı gün 17 Aralık 2013'tü ve SABAH bayilere dağıtıldığı o sabaha karşı bu polis şefleri örgütlü biçimde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni devirmeye teşebbüs suçunu işlediler. Aynı gün bana da şahsi bir darbe teşebbüsünde bulundular.
Hakkımda sahte bir seks kaseti imal edip piyasaya sürdüler. Kurdukları cuntayı dağıtmak bir kenara Pensilvanya kamikazesi ile Yeni Türkiye'ye toptan saldırıya geçtiler.
Eski Türkiye güçleri yeni müttefikleriydi. Tüm bürokratları gazetecileri savcıları hâkimleri ve işadamlarını tehdit ettiler. Farklı kesimlerden Yeni Türkiye'ye destek veren insanlara şantajlar yaptılar ve iftiralar attılar. İşte daha dün Bilal ve Mustafa Erdoğan'ın işadamı Mübariz Mansimov'dan 35 milyon dolara bir gemi aldığı gibi tamamen imalat ve iftira bir haberi daha piyasaya sürdüler. Sahte faturalar yayınladılar; sonra da yakalanma korkusuyla internetten o sahte faturaları sildiler. Erdoğan ailesini topluca içeri tıkmak zaten 17-25 Aralık'ın en temel hedefiydi. Mansimov'a da Yeni Türkiye'ye tam destek verip paralel örgütün taleplerini geri çevirdiği için saldırdılar.
17 Aralık darbe teşebbüsünün olduğu gün ise şu satırları kaleme aldım ve 18 Aralık'ta SABAH'ta yayınlandı. Fakat bu cunta o kadar efsunlanmıştı ki bu darbe planını başaracaklarını sandılar. Sonuç ortada...
Askeri vesayet ne kadar iğrenç ise Emniyet-Yargı vesayeti de o derece iğrençtir.
Emniyet-Yargı vesayetinin gölgesi demokrasinin üstünü kaplarsa sadece AKP değil CHP ve MHP de hadım olur. CHP ve MHP kendilerini de hadım edecek bir vesayet operasyonunu destekliyorlar şu an. Demokratik siyaset kurumu kendini katletmek isteyen Emniyet-Yargı cuntasına karşı boynunu uzatıyor. Bu cuntanın kullanışlı aptallar olarak adlandırdığı aydınlar Emniyet- Yargı cuntasının kucağında. Fakat asla bu cuntaya taviz vermeyecek bir adam var. Rahat olun. Yine o kazanacak olan...
Recep Tayyip Erdoğan.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA