Hüseyin Gülerce seçimlerden hemen sonra AK Parti'nin zaferi üzerine Hadi Özışık'a bir açıklama yaptı ve sonrasında ortalık karıştı...Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne savaş açan cemaat için şöyle diyordu Gülerce...
1- Hizmet baştan beri yanlış yaptı. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na savaş açtı. Gezi'den itibaren Başbakan'a hakaret etmeye başladılar.
2- Üslubumuzu kaybettik. Namus bildiğimiz üslubumuz. Biz bunu bıraktık hükümetle savaşa girdik, diyaloğu bıraktık çatışmacı dil kullandık.
3-Siyasallaştık. CHP için kapı kapı dolaşıp oy istedik.
4- Hizmet hep çoğunlukla hareket etti. Hep öyle yoluna devam etti. İlk defa çoğunluğun karşısına çıktı ve kaybetti. Orijinalini kaybetti, yara aldı.
Bu açıklama çok konuşuldu ve Yeni Türkiye medyasından destek gördü. Fakat ardından bizim gazetede Sevilay Yükselir Gülerce'ye inanmadığını yazdı ve şöyle dedi: Nasıl yiyorsunuz Gülerce'nin, "Biz ettik aman siz etmeyin" numaralarını? Adam ön alıyor kardeşim ön!.. Görevi onun o zaten o örgüt içinde. Belli ki Pensilvanya'daki lideri demiş ki "Hüseyin çek bi ağlak numarası!" O da aldığı talimatı yerine getiriyor.
Bilmiyor musunuz bunların her şeyi yalan, dolan, takiyye üzerine!

Öte yandan Pensilvanya'dan da Gülerce aleyhine sert bir açıklama yayınlandı. Gülerce aleyhine açıklamayı doğrudan Pensilvanya dikte ettirmişti. Hemen ardından da paralel örgüt medyasında Gülerce'nin ahiret inancını bile sorgulayan bir yazı çıktı. Daha önce de Gülerce paralel medyada hedefe konmuş ve Mehtap TV'den kovulmuştu. Şimdi önümüzde şu soru var...
Gülerce samimi bir demokrat mı yoksa iyi polis rolü oynayan paralel bir truva atı mı?
***
Hüseyin Gülerce ile ilgili tüm gerçekleri anlatmanın vakti geldi artık. Gülerce istemese de bazı şeyler sansürsüz yazılmalı... Gülerce'ye dair bu gerçekler bilinmediği ve hala Pensilvanya ile bir bağının olduğu sanıldığı için Sevilay'ın o yazıyı yazdığını düşünüyorum. Oysa Gülerce'nin Pensilvanya ile bağı çoktan koptu hatta Pensilvanya talimatıyla Gülerce'ye itibarsızlaştırma suikasti yapıldı. Devletin en üst düzey istihbarat yetkilileri de kanıtlarıyla bunu biliyor.Yani Sevilay'a kim saldırdıysa Gülerce'ye de saldıran ve saldırtan da aynı odak. Fakat Gülerce de sözleri yüzünden Sevilay'a kırılmamalı. Paralel örgüt üyeleri cesur yazıları sebebiyle Sevilay'a hunharca saldırdılar. Sevilay da Gülerce'nin sözlerinden sonra devlette bir yumuşama olur da paralel örgüte yapılacak operasyon iptal edilir diye kaygı duyuyor besbelli. Bu kaygı Yeni Türkiye medyasının çoğunda var.Yakında paralel örgüte yönelik büyük bir tutuklama dalgası olacağını söylüyor yargı makamları. Geçenlerde Erdoğan'a bağlılığıyla ve halim selim kimliğiyle bilinen bir yorumcu Eğer bu tutuklama operasyonları yapılmazsa halk Erdoğan'a hesap sorar bile diyebildi ekranlarda... Paralel örgüte öfke büyük...
***
Paralel örgütle mücadele konusunda halk devlete tam ruhsat verdi. Hepimiz bu yüzden AK Parti'yi tam destekledik. Fakat özü çok haklı olan Ergenekon sürecinde yapılan haksız tutuklamalar gibi olayların olmaması ve paralel örgüt soruşturmasının sulandırılmamasına da çok dikkat etmeliyiz. O dönem paralel polisler ve savcılar paralel örgütün çıkarları gereği birçok kişiyi haksız tutukladılar ve Ergenekon'a duyarlı biz demokrat kamuoyunu dahi manipüle ettiler. İşte şimdi hukuka ve adalete gerçekten bağlı tarafsız savcılar bu ayrımı dikkatle yapıyor ve titiz davranıyor.
Çünkü bu soruşturma vesilesiyle de örgütle bağı olmayan cemaatçi kişileri tutuklatmak isteyenler devrede olabiliyor. Özellikle iş dünyasında birbirini paralel örgüt üyesi olarak suçlama yarışı başladı.
O sebeple Başbakan Erdoğan mart başında paralelci diye suçlanan masum bir işadamının hastanesini açtı. O kişiyi övdü ve örgütten olan ve olmayan dengesinde çok önemli mesaj verdi.
Cemaat mensuplarının da bu süreçte örgüt üyeleriyle bağlarını kopararak devlete yardımcı olmaları gerekiyor... Gülerce ve Pensilvanya meselesine dair gerçeklere salı günü devam edeceğim...