Geçtiğimiz hafta memleketim İzmir'deydim. 30 Mart seçimlerinin Türk demokrasisi için hayati bir yol ayrımı olmasının yanında benim için en önemli tarafı İzmir'de bir değişim umudunun olmasıdır. İzmir de şehircilik açısından yol ayrımındadır. İzmir şu an berbat yönetiliyor. Bunu İzmirli CHP'liler de çok iyi biliyor.
AK Parti'den nefret eden ama iş güç sahibi olan ve dolayısıyla belli bir zekânın üzerinde olan herkes de biliyor ki Binali Yıldırım İzmir'in başına gelirse İzmir kanatlanarak uçar. Şu an 11 bin dolar civarı olan İzmir'in kişi başına düşen milli geliri 5 sene sonra 22 bin doları bulur. İzmir gerçek anlamda bir metropol haline gelir. Kocaoğlu devam ederse İzmir sürünmeye devam eder.
Yıldırım'la geçen hafta İzmir'in incisi Çeşme'de baş başa uzun uzun konuştuk. İzmir için Tarım, Sanayi, Turizm ve Kültür endüstrilerini anahtar sektörler olarak belirlediklerini ifade eden Yıldırım'ın Ekonomi'de Hayat projesi; 261, Ulaşımda Hayat projesi; 196, Ekolojide Hayat projesi; 179, Kentsel Hayat projesi; 142, Sağlıklı Hayat projesi; 75, Kültür ve Sanatta Hayat projesi; 210, Sosyal Hayat projesi; 220, Engelsiz Hayat projesi; 96, Teknolojik Hayat projesi; 35 proje olmak üzere toplam 1414 projesi var.
"Bugün 1414 proje ile başlattığımız şehircilik hareketi, İzmirlilerin katılımı ile güncellenecek ve projeler artacak, şekillenecek" diye konuşuyor Binali Baba... Bense "sadece İzmir in iki yakasını birleştirecek İZKARAY'ı yapsan İzmir'in kaderi değişir. 1413'ü bir yana bir tanesi bile yapılamıyor" diyorum.
Hemen İZKARAY projesini anlatmaya başlıyor: "1200 m. tüp geçit ve 6000 m. köprü ile Çiğli, Çeşme otoyoluna bağlanacak Rasimcim. Raylı ve lastik tekerlekli geçişlerde kullanılacak İZKARAY, İZBAN hattına ve yeni tramvay hatlarına bağlanacak. 3 şerit gidiş, 3 şerit geliş planlanan İZKARAY üzerinde çift hat raylı sistem bulunacak. İZBAN hattı 56 kilometrelik ilave ile Aliağa'dan Bergama'ya ve 26 kilometrelik ilave ile Torbalı'dan Selçuk'a bağlanarak bu ilçelerin turizm potansiyelleri artırılacak. İZBAN hattı 190 km'ye uzatılacak. Raylı sistem ağının toplam 26 kilometrelik metro ayağı 5 etapta örülecek. İZKARAY projesi ile iki yakayı birleştireceğiz. Biz ulaşımda kuzeyi ve güneyi birleştireceğiz. Niye Çiğli'den gelen vatandaşımız Çeşme'ye gitmek için eziyet çeksin. İZKARAY ile 6 dakikada geçsin."
İzmir şu an sadece nüfus olarak Türkiye'nin 3'üncü büyük kenti. Diğer bütün göstergelerde canım memleketim arka sıralarda geliyor. Yalnız hak yemeyelim bir göstergede ikinci sırada. O da imarsız yapılaşma. İzmir, İstanbul'dan sonra ikinci sırada yer alıyor. İzmirli olarak hep geçmişimizle övünüyoruz, çünkü Victor Hugo bu kente "prenses" demiş, Evliya Çelebi İzmir'den büyük övgülerle bahsetmiş, Büyük İskender'in, "almazsam eksik olur" dediği kent. Sezen Aksu'nun Firuzesi İzmir. İzmir geçmişini tabii ki yad edecek ama geleceğe de umutla bakacak. Ama ne yazık ki İzmir geleceğinden umutlu değil, geleceğini göremiyor.
Binali Yıldırım bu konuda şöyle diyor: "Rasimcim bunda İzmirli'nin suçu ne? İzmirli mi bunun sebebi. Tabii ki değil. Buradaki sorumluluk bu kenti yönetenlerdedir. Göz göre göre bu kentin kan kaybede kaybede bu hale gelmesine müsaade edenlerdedir. Kimse bundan kaçmasın. Biz seçimi yaptık. Şimdi sıra hemşerilerimizde. Hemşerilerimiz seçerse elimizi taşın altına koyarak projeleri gerçekleştireceğiz. Ben zoru severim. Benim için zor hemen yapılır. İmkânsız biraz zaman alır."
İzmirli kendi geleceğine karar verecek... Ya İzmir kimlik siyasetine takılı kalarak çağdaşlığı ve zenginliği ıskalamaya devam edecek ya da İzmir kanatlanarak uçacak. Karar sizin hemşerilerim...