Dünkü yazımda Mustafa Sarıgül ile Zekeriya Öz'ün dostluğundan söz ettim. Benim bizzat şahit olduğum bir olaydı bu. Sarıgül kendisi bana anlatmıştı. Beraber yediğimiz öğle yemeğinin ardından Çağlayan'a yani dostu Öz'ün mekânına geçmişti. Bunda da ters bir durum yok. Bir belediye başkanı ile bir savcı dost olabilir. Ne sakıncası var caaanımm.

***
Yolsuzlukla uğraşan savcı Öz'e rüşvete asla bulaşmamış bir politikacı olan dostu Sarıgül siyaset dünyasındaki yolsuzluk ve rüşvet gerçeğini anlatmış olabilir. Rüşvet karşılığı ruhsat olgusunun belediyelerde ne kadar yayıldığını ama Şişli belediyesinin asla bu işlere bulaşmadığını anlatmıştır Sarıgül Öz'e.

***

Savcı Öz de Sarıgül'e yargı dünyasına yayılmış bağış karşılığı beraat olgusunu anlatmıştır belki. Yolsuzluk ve rüşvetle mücadele bayraktarı Öz bir davada iki ortağın da aynı şeyi yaptıkları halde birinin beraat edip birinin de istenen bağışları vermediği için hapse tıkıldığını anlatmış olabilir. Beraat eden işadamının istenen yerlere istenen bağışları yaparak kurtulduğunu anlatmıştır Sarıgül'e savcı Öz. Rüşvetle bağışın tek farkının bireysellik ve kurumsallık farkı olduğunu anlatmıştır.
***
Savcı Öz bu gibi olayların hukuka ne kadar aykırı olduğunu ve bu rezaletin rüşvetten beter bir haraç alma müessesesi olduğunu anlatmıştır. Sarıgül siyaset içindeki hırsız yapılardan, Öz yargı içinde haraç çetesi gibi çalışan yapılardan rahatsızlığını anlatmıştır.
***
Sonra belki eski dostlardan konuşmuşlardır. Sarıgül Mehmet Haberal Hoca'yı ne kadar sevdiğinden bahsetmiştir. Savcı Öz de dört sene önce bu dostluğu örgütsel ilişki olarak görmesinin hata olduğunu itiraf etmiştir. Herkese Ergenekon'dan ağır cezalar balyoz gibi inerken Haberal'a tahliye yolunun açılmasından memnuniyetini ifade etmiştir. Zaman gazetesi ve Samanyolu TV tarafından aleyhinde en çok yayın yapılan "Ergenekon terör örgütü yöneticisi" olduğu halde tahliye edilmesinden bir süre önce yayınların bıçak gibi kesilmesinin sebebini anlatmıştır. Sonra da Haberal'ın Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan ile aşağıdaki el ele dostluk fotoğrafını göstermişlerdir birbirlerine.
Ne güzel dostluklar bunlar ne güzel ittifaklar. Gözlerim yaşarıyor.