Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

AB’nin dönüşümüne üç kritik engel

9 Eylül Pazartesi günü yayınlanan 'Avrupa Rekabet Gücünün Geleceği' başlıklı rapor, küresel rekabetin geleceğinde var olmak adına, 'ölüm-kalım' noktasındaki 'kaçınılmaz dönüşüm' için, Avrupa'nın önünde üç kritik engel olduğuna işaret ediyor. Birincisi, Avrupa'nın odaklanma eksikliği. AB Komisyonu aracılığı ile ortak hedefler belirlense de, bunlar net öncelikler belirleyerek veya birleşik politika eylemleriyle takip ederek desteklenmiyor. Avrupa prensipte inovasyonu desteklediğini iddia etse de, bilhassa KOBİ'lere maliyetli; dijital sektörlerdeki firmalara ise adeta kendi kendini yenilgiye uğratan düzenlemeler pes ettirmiş durumda. Avrupa'daki KOBİ'lerin yarısından fazlası, düzenleyici engelleri ve idari yükü en büyük zorlukları olarak işaret etmekte. Bu da Avrupa'nın rekabet gücü üzerinde kademeli bir negatif etkiye sebep oluyor.
Bu durum, yüksek büyüme performansı olan şirketleri Avrupa pazarı dışına yönlendiriyor. Bu durum, Avrupa pazarında girişimciler, girişim sermayesi şirketleri, melek yatırımcılar için yatırım yapmaya değer proje fırsatlarını daraltmakta. Ayrıca, Avrupalılar tasarrufların daha çok bankalara yönlendirdiğinden, Avrupa'da bugün hala sermaye piyasaları yeterince derin değil ve girişimcilere sermaye piyasası üzerinden yatırım finansmanı olanağı çok zayıf. Rapor, Avrupa'ya yüksek büyüme sağlayacak yatırım yapmaya değer projeler ve bunları finanse edecek sermaye piyasaları olmadan, Avrupalıların gelecekte daha zengin olma fırsatını da kaybettiklerini belirtiyor.
İkinci önemli sorun, Avrupa'nın ortak kaynaklarını boşa harcıyor olması. Avrupa Birliği Bütçesi ve fonları aracılığı ile büyük bir toplu harcama gücü söz konusu Ancak, bu büyük kaynağı birden fazla farklı ulusal ve AB enstrümanı arasında yayarak, bu derece büyük bir finansman imkanı Avrupa'nın kendi elleriyle seyreltiliyor. Örneğin, Avrupalı şirketlerin entegre olmasına ve ölçek ekonomisini yakalamasına yardımcı olmak için savunma sanayinde hala güç birliğine yönelinebilmiş değil. Avrupa için işbirliği odaklı tedarik mekanizması, 2022'de savunma ekipmanı tedarikine yapılan harcamaların beşte birinden azını oluşturdu. Ayrıca, AB'nin bizzat kendisi rekabetçi Avrupa savunma şirketlerini de desteklemiyor. 2022 ortası ile 2023 ortası arasında, toplam tedarik harcamalarının yüzde 78'i AB dışı tedarikçilere gitti ve bunların yüzde 63'ü ABD'ye yöneldi.
AB'de kamu sektörü, GSYH'nın oran olarak ABD ile hemen hemen aynı miktarda ar-ge harcaması yapsa da, bu harcamanın yalnızca onda biri AB düzeyinde gerçekleşiyor. Üçüncü önemli kritik sorun, Avrupa'nın önem derecesi yüksek olan alanlarda koordinasyon sağlamaması. Günümüzde endüstriyel stratejiler, ABD ve Çin örneklerinde olduğu üzere, yerel üretimi teşvik etmek için mali politikalardan, rekabeti engelleyici davranışları cezalandırmak için ticaret politikalarına ve tedarik zincirlerini güvence altına almak için dış ekonomik politikalara kadar çeşitli politikaların birleşimi ile oluşturuluyor. AB tarafında ise, politikaları bu şekilde birbirine bağlamak, ulusal ve komisyon düzeyinde çalışmalar arasında yüksek düzeyde koordinasyon gerektirmekte. Ancak, Avrupa'nın kendine özgü yavaş ve dağınık politika yapma süreci nedeniyle, ABD ve Çin gibi bu yönde bir çözüm üretme ve sorunlara yanıt üretme konusunda AB'nin elini zayıflatıyor. AB'nin bu kritik engellere karşı kalıcı çözüm üretip, yeniden yüksek büyüme trendine yönelmesi gerekecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA