17 Temmuz Pazartesi süresi dolacak olan Karadeniz Tahıl Girişimi Anlaşması, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskyy'i ağırladığı İstanbul görüşmesinde ifade ettiği gibi, en az 2 yıl uzamasının ümitle beklendiği bir inisiyatif. Birleşmiş Milletler (BM) tarafı, Türkiye'nin yoğun arabuluculuğunda, anlaşmanın uzamasını canı gönülden arzu etmekte. Çünkü, BM ve Türkiye'nin üstlendiği kritik önemdeki 'Tahıl Koridoru' inisiyatifi sayesinde, BM Gıda ve Tarım Teşkilatı'nın (FAO) hesapladığı Gıda Fiyat Endeksi (FFPI), Mayıs 2023'e göre 1,7 puan (yüzde 1,4) azalışla, Haziran 2023'te ortalama 122,3 puan seviyesine gelmiş durumda. FAO Fiyat Endeksi'ndeki bu gerileme, Rusya- Ukrayna Savaşı nedeniyle endeksin Mart 2022'de ulaştığı tarihi sıçrama ve zirvenin de ortalama 37,4 puan (yüzde 23,4) altında kalması anlamına geliyor. Endeks 2021 yılı mayıs ve haziran ayı seviyesinin de altına gerilemiş durumda.
FAO'nun endeksinde, Haziran ayında aylık düşüş, şeker, bitkisel yağlar, tahıllar ve süt ürünleri endekslerindeki düşüşlerden kaynaklanırken, et fiyat endeksi neredeyse değişmemiş durumda. Eğer, 'Tahıl Koridoru' İnisiyatifi devam etmez ise, BM Dünya Gıda Programı'nın verileri çerçevesinde, dünya genelinde yaklaşık 400 milyon insanın temel besin kaynağını teşkil eden Ukrayna tahılından küresel gıda güvenliği sistemi mahrum kalacak. Nitekim, Türkiye'nin yoğun çabaları sayesinde, 'Tahıl Koridoru' inisiyatifi geçen yıl temmuz ayında devreye girene kadar, ilk aylarda Ukrayna'dan tahıl sevkiyatının durması, özellikle Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde milyonlarca kişiyi açlık tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştı. Hatta, savaş başlamadan önce de, 'Kovid-19'un sebep olduğu sevkiyat sorunları nedeniyle, gıda fiyatları zaten önemli ölçüde yükselmişti.
Türkiye'nin yoğun çaba sarf ettiği 'Tahıl Koridoru' inisiyatifi sayesinde, ürettiği tahıl ürünlerini dünyaya ihraç edemeyip, silolarda çürümesine şahit olabilecek Ukrayna, tersine, Mart 2022'den bu yana Ukrayna ekonomisine kabaca 700 milyon dolarlık katkı sağlamış durumda. Şu ana kadar, 35 milyon ton civarında tahıl ve gıda dünyaya ulaştırılmış durumda. 'Tahıl Koridoru' inisiyatifi sayesinde ihraç edilen buğdayın yüzde 64'ü gelişmekte olan ve fakir ülkelere ulaşırken, mısır ürünü de hem gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere neredeyse eşit oranda ihraç edildi. Bu nedenle, 17 Temmuz'da inisiyatifin uzaması küresel gıda güvenliği ve küresel gıda enflasyonu açısından hayati bir anlam taşıyor. Aksi durumda ise, 400 milyon insanı kısa süre içerisinde 'açlık tehlikesi' ile karşı karşıya bırakacak, küresel tarım ve gıda fiyatlarının milyarlarca insanı zor durumda bırakacak şekilde yükseleceği bir kabus yaşanabilir.
Sürecin bir diğer bacağı ise, bölgesel ve küresel enerji fiyatları. 'Kovid-19' tedbirlerini geride bırakan Çin ekonomisinin yeterince canlılık kazanması, küresel tarım ve gıda fiyatları üzerinde oluşturacağı baskı bir yana; esas küresel petrol ve doğalgaz fiyatları üzerinde yeni bir baskının da sebebini oluşturacak. Bu nedenle, 2023 kışını göreceli olarak daha ılıman geçirmiş olan ve bu sayede enerji fiyatlarında göreceli gerileme görmüş olan Kuzey Yarıküre, bilhassa Avrupa, tersine, önümüzdeki 2023 sonbaharını ve 2024 kışını enerji fiyatları açısından o kadar kolay geçiremeyebilir. Bu nedenle, hem Rusya-Ukrayna Savaşı'nın uzaması, hem de, az da olsa, 'Tahıl Koridoru' inisiyatifinin uzamaması olasılığı, küresel enflasyon açısından dünya ekonomisinin önde gelen ülkeleri açısından dikkatle takip edilmesi gereken bir risk alanı oluşturmakta. Umut edelim ki, hem Karadeniz Tahıl Girişimi Anlaşması uzasın, hem de enerji fiyatları açısından zor bir kış geçirmeyelim.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz