Pazartesi günkü yazıda, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere, OECD, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) ve Avrupa Birliği'nin (AB) Rusya- Ukrayna gerginliğinin 'iklim krizi'ni gölgede bırakmaması gerektiği yönündeki çağrılarından söz etmiştim. Çünkü, 'sera gazı', bir başka deyişle karbon salınımı nedeniyle artan küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği riski BM Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) araştırma ve hesaplamalarına göre, her gün dünyada ortalama 115 kişinin hayatını kaybetmesine ve 202 milyon dolarlık maddi zarara yol açıyor. Yılda 70 milyar dolar zarar ve 40 bini aşan yaşam kaybından söz ediyoruz.
BM Genel Sekreteri Guterres, bu bağlamda, doğal afetlere karşı geliştirilen beş yıllık erken uyarı sisteminin dünyanın bütününe yayılması ve uygulanması adına kapsamlı bir projeye başlandığı geçtiğimiz çarşamba günü duyurdu. Buna göre, gelişmiş ve önde gelen gelişmekte olan ülkelerde kullanılan doğal afetlere yönelik 'erken uyarı' sistemleri, 5 yıllık geniş kapsamlı bir proje ile, dünya nüfusunun üçte birini oluşturan ve ekonomik imkanları kısıtlı diğer gelişmekte olan ülkelerde de yaygınlaştırılacak. Guterres'in paylaştığı çarpıcı bir veri, Afrika Kıtası'nda nüfusun en az yüzde 60'ının bu tür erken uyarı sistemlerden mahrum olduklarına işaret ediyor. Küresel iklim değişikliğinin mevcut boyutlarının süreci bir 'iklim krizi'ne dönüştürdüğü ve fırtınalar, su baskınları ve sel felaketlerinin giderek daha ürkütücü sonuçlara sebep olduğu bir dünyada, BM Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) tüm dünya tarafından kullanılacak bir hava muhalefeti tahmin sistemini geliştirmesi de öncelikler arasında yer almakta.
Söz konusu erken uyarı sistemleri, kara toprağında, sulak alanlarda, denizler ve okyanuslarda oluşan gerçek zamanlı atmosfer koşullarını gözlemleyerek gerek şehir benzeri yerleşim bölgelerinde, gerekse de kırsal alan, dağ ya da kıyı bölgelerinde oluşabilecek hava anormalliklerine yönelik simülasyonlar oluşturulmasını ve hava tahmin analizleri yapılmasını sağlayacak. Söz konusu sistemlerin giderek gelişme göstermesi ve tahminlerin daha isabetli olması, iklim değişikliğiyle artan olası ölümcül felaketlere hazırlıklı olunması adına, daha fazla zaman kazandırması açısından giderek daha da elzem hale geliyor. Söz konusu simülasyon ve hava tahmin analizleri, aynı zamanda küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefine ulaşmak için çeşitli projeler hayata geçirilmesine de öncelik edecek.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğine yönelik atılan tüm adımların sonuç vermesi zaman alacak. WMO'nun söz konusu projede başarılı olması ve her yıl dünyanın bir çok noktasının maruz kaldığı tropikal kasırga, sel, tufan gibi afetlere karşı çoklu uyarı sisteminin geliştirilmesi, ciddi risk altında olan binlerce insanın yaşamının korunması ve milyarlarca dolarlık zararın önüne geçilmesi adına önemli bir ilerleme olacak.