Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) ekonomik araştırmalar biriminin '2021 Ara Dönem Ekonomik Görünüm Raporu' dün açıklandı. OECD ekonomik araştırma takımının gözden geçirdiği tahminler, önceki mayıs ayı raporundaki tahmine göre, 0.1 puan aşağı yönde düzeltmeyle, dünya ekonomisinin büyüme performansının yüzde 5.7 olarak tahmin edildiğini gösteriyor. Bu tahmin, G20 ülkeleri büyüme ortalaması için, 0.2 puan aşağı yönde düzeltmeyle, yüzde 6.1 olarak paylaşılmış. OECD'nin tahminleri, Hindistan için aşağı doğru 0.2 puanlık düzeltmeyle yüzde 9.7 olarak belirlenirken, Çin için mayıs raporuna göre aynı düzeyde tutularak yüzde 8.5 olarak belirlenirken, Türkiye'nin 2021 büyüme tahmini ise 2.7 puan artışla yüzde 8.4 olarak revize edilmiş.
Böylece, G20 ülkeleri arasında, Türkiye'nin Hindistan ve Çin'den sonra, 2021'yi en yüksek büyüme oranı ile kapatacak 3. ülke olacağı anlaşılırken; bilhassa OECD ülkeler arasında 2021'i 'en yüksek büyüme oranı' ile kapatacak ülke olacağı anlaşılıyor. Bu performans, 'Kovid-19' küresel virüs salgını öncesinde ülkeler tarafından yapılmış olan 2021 yılı öngörüleri ile karşılaştırıldığında, Türkiye'nin 2019 öngörüsüne göre dahi, 2021 yılı büyümesinin yıl sonunda 4 puanlık daha iyi performans yakalayacağı, 2019 yılının 4. çeyreğine göre ise, Türkiye'nin Çin'i de geçerek, 9 puanlık pozitif düzeyde bir olumlu büyüme sapması yaşadığını gösteriyor.
Kore, Avustralya ve ABD'nin sınırlı pozitif pozisyonu dışında, G20 ülkelerinin tümü gerek 2019 yılı sonundaki öngörülerin ve 2019 yılı sonundaki gerçekleşmiş büyüme performanslarına göre hayli zor bir toparlanma ve büyüme dönemi geçiriyor. Bu durumun elbette istihdama da yansımaları var. İstisnasız tüm ülkeler 2019 sonundaki 2021 yılı istihdam öngörülerinin gerisindeler. Bununla birlikte, 2019 yılı öngörülerine göre en az sapmayı yaşayan Fransa, 2019'un son çeyreğine göre pozitif istihdam toparlanması yakalayabilmiş 3 ülkeden 2. sırada yer alırken, Avustralya öngörüye göre sapmada 2. sırada yer alsa da, küresel pandemi döneminde en iyi istihdam toparlamasını başarmış G20 ve OECD üyesi ülke konumunda.
Türkiye ise, 2021'in 2. çeyrek sonu itibariyle, Avustralya ve Fransa'dan sonra, istihdamını küresel pandemi öncesi döneme göre aynı düzeyde koruyarak, 3. sırada yer alan ülke konumunda. Bunun dışındaki önde gelen G20 ve OECD üyesi ülkeleri hem 2019 yılı sonunda yapılmış 2021 yılı istihdam öngörüsünün, hem de 2019'un son çeyreğine göre, 2021'in 2. çeyreğinde istihdam seviyesi olarak hayli gerideler. OECD ekonomi takımının, raporda öne çıkardığı önemli noktalardan birisi ise, küresel tedarik zincirlerindeki sıkışıklığa bağlı olarak; küresel ticarette siparişler büyümeye devam etse de, üretim için gerekli olan hammaddelerin, emtiaların, girdilerin limanlarda takılmasının ülkeler açısından maliyet enflasyonu, üretici fiyatları enflasyonu baskısı riskini arttırdığı gerçeği.
Manşet enflasyon 2017'ye göre, gelişmekte olan ülkeler ortalamasında yüzde 3'den, 2020'nin haziran ayı sonu için yüzde 2.5'in altına geriledikten sonra, yüzde 5.5'e yükselmiş iken, gelişmiş ülkelerde de, 2017'deki yüzde 1.5 seviyesinden, önce 2020 haziran sonu gibi sıfıra yaklaşıp; ardından, bir senede yüzde 2.5'e çıkmış durumda. Tarım ve gıda dışı kalemlerde de enflasyon yükselmekte. Enflasyon için ortak strateji baskısı daha da artacak gözüküyor.