'Kovid-19' küresel virüs salgınının başlangıç noktası olan Çin'in 2020'nin ilk çeyreğinde yaşadığı büyük şok,. Çin'in GSYH'sında 2020'nin ilk çeyreğinde, Çin'in yakın tarihinde görülmemiş bir GSYH daralması olarak yüzde -16,1'lik bir ekonomik küçülmeye sebep olmuştu. Virüsü kendi topraklarında iyi yönetiyor gözüken Çin'in, bilhassa geçen yılın 3. çeyreğinden itibaren toparlanma sürecini hızlandırması ile, geçen yılın baz etkisi de dikkate alındığında, 2021'in ilk çeyreğinde yüzde 18,3 büyümesi şaşırtıcı olmamalı.
Malum, tüm dünya ekonomisi, Kovid- 19'un ilk dalgalarıyla 2020'nin 1. çeyreğinde dağılmış iken, Türkiye'nin ilk çeyreği yüzde 4,5 düzeyinde bir pozitif büyüme ile tamamlaması bizi G20 ülkeleri içinde de, OECD ülkeleri nezdinde de rekor büyüme oranına taşımıştı. 2020 gibi dünya ekonomi tarihi açısından unutulması mümkün olmayan bir yılı, dünya ekonomisi yüzde -3,4, G20 ülkeleri ise yüzde -3,2 daralma ile kapatmışken, Türkiye tüm OECD üyesi ülkeler arasında tek pozitif büyüyen, G20 ülkeleri arasında da Çin'le birlikte pozitif büyüyebilen sadece 2 ülkeden biri olarak pozitif ayrışmıştı.
Bu nedenle geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde, kendini dünya ekonomisinin önde gelen ülkelerinden ayrıştırarak, zaten pozitif büyüme ile kapatmış olan Türkiye Ekonomisi'nin, bu defa 2021'e de güçlü bir pozitif büyüme ile başlaması yine çok ses getirecek. Önceki yazımda, 1. Çeyrek GSYH reel büyüme hızı tahminimi yüzde 70 olasılıkla yüzde 9,5 olarak açıklamıştım.
Bugün için ise, bu oranı yüzde 7,35 olarak düzeltiyorum. Çünkü, 1. Çeyrek büyüme tahmini ile ilgili en kötü senaryo için yüzde 5,8'lik, orta düzey senaryo için yüzde 8,9'luk ve iyimser senaryo tahmini için ise yüzde 10,14'luk öngörülerimde, ibre kötümser ile orta düzeye doğru kaydı.
Bu durumda, 2021'in ilk çeyreğine yüzde 7,35 ile 8,9 aralığında hayli yüksek bir büyüme oranı ile başlamak, Çin gibi yüksek üretim kapasitesi yakalamış az sayıda ülke ile birlikte, Türkiye'yi hiç şüphesiz ayrıştıracaktır.
Bununla birlikte, Türkiye'nin önde gelen ekonomistlerinin tahminlerinde 1.
Çeyrek için yüzde 6,3, 6,5, hatta 6,7'lik tahminler gözleniyor.
Finans kurumlarının ekonomistleri arasında en yüksek tahmin oranı yüzde 7,2. Bu da, pek çok ekonomiste göre, benim tahminimin hayli iyimser kaldığına işaret ediyor.
Bunun nedeni ise, geçtiğimiz eylül ayından bu yana süregelen 'Cumhuriyet tarihi aylık ihracat hacmi rekoru' serisine rağmen, yurtiçi talep, yani hane halkı tüketim harcamaları, kamu tüketim harcamaları ve yatırım harcamalarına yönelik olarak, 2021'in ilk çeyreğinde zayıf bir seyir bekleniyor olunması. Ben ise, tüketim ve yatırım harcamalarının 2021'in ilk çeyreğinde pozitif yönde şaşırtacağını öngörüyorum. 2021'in ilk çeyreğinde Euro Bölgesi'nin yüzde -1,8 daralmayı sürdürdüğü bir konjonktürde, en kötü senaryoya göre dahi Türkiye'nin yüzde 5,8 büyümesi bir ayrıcalıktır.