2019 yılının 3. çeyreğindeki yüzde 0,9'luk pozitif büyüme performansı, 2018'in son çeyreğindeki yüzde -2,8'lik gerileme dikkate alındığında, bu yılın son çeyreğine yönelik büyüme beklentisini yüzde 4 ile 5 aralığına taşımış durumda. Yüzde 4'lük bir büyüme ile son çeyreği tamamlamamız halinde, yüzde 0,3 ile 0,5 arası bir büyüme ile 2019'u kapatmamız söz konusu olacak. Bununla birlikte, son çeyreği yüzde 5 ve üzerinde kapatırsak, tüm 2019 için yüzde 0,8 ile 1 arası bir büyüme ile yılı kapatmış olacağız. Her ne olursa olsun, 3. çeyrekte yakalanan yüzde 0,9'luk pozitif büyüme, şimdiden kimi uluslararası kurumların yıl sonu için revize ettikleri yüzde 0,3'lük pozitif büyümeden daha yüksek bir oranla 2019'u tamamlama olasılığımızın hayli yüksek olduğuna işaret ediyor.
Ekonomistlerin tahminleri de, yüzde 0,5; hatta yüzde 0,6'lık bir GSYH büyümesi yakalamanın tüm 2019 için artık hayli güçlendiğine işaret etmekte. Kasım ayı reel kesim güven endeksi ve imalat sanayii kapasite kullanım oranlarındaki performans, öncü göstergeler olarak, son çeyrekteki büyüme için yüzde 5 ve üzerini yakalamanın zor olmadığına işaret etmekte. Geçtiğimiz ağustos ayında, Türkiye Ekonomisi'ne yönelik kurgulanan 'kur saldırısı' sonrasında, Bakan Berat Albayrak koordinasyonunda, ekonomi yönetiminin aldığı yoğun tedbir ve düzenlemelerin, bir yıl gibi kısa bir sürede Türkiye Ekonomisi'ni pozitif büyümeye taşıması, uluslararası ekonomi çevrelerini hem şaşırtmış; hem de Türkiye Ekonomisi'nin 'bağışıklık sistemi' ve 'güçlü kasları' açısından hayran bırakmış durumda.
Ülke ekonomisine doğrudan bir saldırı gerçekleşmiş olmasına rağmen, 2008 küresel finans krizinden daha güçlü bir performansla, son bir yılın 'dirayetle' yönetilmiş olması uluslararası ekonomi çevrelerince, örnek bir 'vaka' olarak not alındı.
'Dengeleme-disiplin dönemi 2 yıl sürebilir' denilirken, bir yıl içerisinde 'normalleşme'nin yakalanmış olması, piyasa güvenine ve ekonominin dinamizmine hızla yansımasını istediğimiz bir tablo. Piyasadaki pozitif algının beklenen ölçüde tepkiye sebep olması halinde, 4. çeyrek büyüme performansı tüm yılın büyümesini yüzde 1'e dahi çekebilir. Böyle bir pozitif tablo, 2020'ye de Türkiye Ekonomisi'nin dinamizmi yakalayarak başlamasını sağlayacak.