Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, 2005'te ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB) önde gelen ülkelerinin dayatmaya çalıştığı 'Kıbrıs' planlarının tümünü elimizin tersiyle ittik. Ve, 2006'dan beri Türkiye, Danıştay Saldırısı, Hrant Dink cinayeti, AK Parti kapatma davası, Gezi olayları, 17-25 Aralık, Kobani olayları, Hendek tuzağı ve 15 Temmuz FETÖ hain darbe girişimine kadar uzanan pek çok saldırıya, pek çok tuzağa maruz kaldı. Yetmedi, ekonomi alanındaki gizli ambargolarla, geçtiğimiz ağustos ayındaki açık saldırıyla, Türkiye bir girdaba çekilmeye çalışıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderlik ettiği bu tarihi mücadele, kararlılık ve inanç olmasaydı, bugün 'karanlığa' sürüklenmiş bir Türkiye'yi konuşuyorduk.
Türkiye, 2005'te Kıbrıs konusunda ortaya koyduğu kararlılıkla, bugün Doğu Akdeniz'de kendisinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası hukuktan doğan ekonomik haklarını temsil eden 'münhasır ekonomik alan'lardaki tüm zenginlikleri de elinde tutmuş oldu. Çünkü, 2003'ten 2005'e pişirilen 'Kıbrıs Anlaşması' yüzünden, Karpaz (Zafer) Burnu'nu kaybetmemiz, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de 'münhasır ekonomik alan' olarak çok ağır bir kayıp yaşamasına sebep olabilirdi. 2005'te Kıbrıs konusunda aldığımız net tavır, Türkiye'yi bugün Doğu Akdeniz'de çok geniş bir 'münhasır ekonomik alan' hakimiyetine getirdi.
Prof. Dr. Çağrı Erhan, Anadolu Platosu'nun, Asya Minör'ün dünya haritasında 1,5 derecelik açıyla durmasının yanı sıra, 2000 metre ortalama yükseltiyle, Türkiye'nin 'münhasır ekonomik alan'larının sadece Mısır'a değil, batıda Libya'ya, doğuda İsrail'e kadar uzandığını hatırlatıyor. Bu nedenle, son 14 yıllık politikamız, derin sondaj imkanlarına sahip milli gemilerimizle, bugün Türkiye'yi Doğu Akdeniz'de önemli bir ekonomik, siyasi ve askeri güce dönüştürmüş durumda. Türkiye, KKTC'de 'kimi' yabancıların stratejik bölgelerdeki toprak, arazi, gayrimenkul yatırımları başta olmak üzere, çok dikkatli olmak zorunda. 'Karpaz Burnu'ndan Çin Seddi'nin görüldüğü' bir dünyada, küresel ekonomi- politik yeniden şekillenirken, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin en etkili 'oyun kurucu' ülkelerin arasında yer almasının 'özgül ağırlığı'nı asla atlamayalım.