Geçen hafta bugün, yazımızı "yıl sonuna kendimizi beklenen hızlı iyileşen enflasyon ve dış dengeye hazırlamamızda yarar var" cümlesiyle bitirmiştik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı dinamik yapı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın koordinasyonunda, bakanlıkların birlikte hayata geçirdikleri pek çok yapısal tedbir, iki temel makro alanda, 'fiyat istikrarı' ve 'dış denge' boyutunda hızla sonuç vermeye başladı. Pazartesi günü açıklanan kasım ayı enflasyon verilerinde gözlenen hızlı iyileşme, önümüzdeki hafta TCMB'nin açıklayacağı ekim ayı ödemeler dengesi verilerinde gözlenecek olası bir 'cari işlemler fazlası' ile daha da anlam kazanmış olacak. Türkiye Ekonomisi, kendine özgü dinamikleriyle, temel makro dengelerinde kırılganlık gündeme geldiğinde, böyle bir tabloyu hızla iyileştirecek mekanizmaları, devreleri olan bir ekonomi.
Döviz kurlarındaki aşırı oynaklığın ve sıçramanın 'fiyat istikrarı' üzerinde oluşturduğu 'aşırı köpüklenme'nin kontrolü ve sonrasında nötralizasyonu adına, kur ve faizlerde gözlenen normalleşme ve gerilemenin yıllıklandırılmış manşet enflasyon değerleri üzerindeki etkisinin daha da hızlanabileceği bir periyoda giriyoruz. Önümüzdeki yakın vadede, bilhassa çekirdek enflasyon değerlerindeki gerilemenin faiz hadlerinin normalizasyonunda daha da etkili olabileceği göz ardı edilmemeli. Yıllıklandırılmış bazda, sadece bir ayda, çekirdek enflasyonun yüzde 24.34'ten, yüzde 20.72'ye gerilemesi ve aralık ayında çekirdek enflasyonun yüzde 20'nin dahi altını görme olasılığı, 2019'a faiz hadlerinde en az 1-1.5 puan daha iyileşmeyle girmemiz anlamına gelecektir.
2019'un ilk 6 ayı, ABD Merkez Bankası'nın (FED) ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikasındaki bir sonraki rotaya yönelik önemli tartışmalar yapacağı bir dönem. Küresel anlamda para politikası tercihlerinde 'gel-git'lerin yaşanacağı bu periyodu, ilk etapta TCMB'nin para politikası düzeyini 'aynı' seviyede tutarak geçirmemiz, döviz kurları ve faiz hadlerinin normalizasyonu ve enflasyonun daha da hızlı aşağı gelişi adına etkili sonuçlar verecektir. Bu nedenle, para politikasında bilhassa aceleci davranmayalım.